Güzel ve Sıcak Bir Gün

 Güzel okuyuculara selamlar,

Dostlarım, bugün beni kankam Gürsu aradı. Onunla buluşacaktık ancak hava çok sıcak olduğundan iptal ettik, belki akşama yakınlarda buluşuruz, belki yarın... :)

Bugün hiç ders çalışmayalım ve ilim çalışalım... :) Ders sıkıyor bazen... Tamam öğrenciyiz ama ilim öğrenmeyince de çok yavan geliyor... :)

Dünya ilmi değil, Hz İsa ya da Hz Süleyman'ın ilimlerinden nasiplenelim hayırlısıyla... :) Belki alimlere ve ariflere de bakarız... Bol bol ilim peşinde koşmak istiyor canım bugün... :)

Hz İsa'nın söylediği sözlerden biri hariç diğerlerini onaylarım bu kitaptaki... İlk 63 hadisin hepsini okudum ve sadece birini onaylamadım... O söz de 55 numaralı olan. Haça gerilen İsa değil bir sahte müridiydi çünkü... O sözü Hz İsa söylemiş olamaz... :) Zira ben ne annemden ne babamdan ne de kardeşimden nefret ederim... Hz İsa'nın müridi olmak için de nefret etmem gerekmez elbette... O söz muhakkak gerçek Hz İsa'nın değil..! Hatta Kuran-ı Kerim annene ve babana öf bile deme der, bırak nefret etmeyi... O yüzden 55 numarada hata var... Zaten biz sezeriz hangileri gerçek, hangisi yalan... Cenab-ı Mevla bize o hissiyatı vermiştir... :) 105'te de hata var... 101'de ise 55'in çok daha doğru hali var gibi, ancak nefret kelimesini ne manada kullandığına bağlı...

Dostlar nefret duygusunu pek bilmeyiz biz... Kazık da yesek affederiz... Ama kötü günahlar da var aslında biliriz ancak Rab gene de kimseden nefret ettirmesin bizi... O güzeller sultanı alemlerin Rab'bine hamd olsun... :)

Baştan sona ilmi okudum ve çok güzeldi, bir iki yanlış anlaşılma ya da hata hariç... :) Mükemmeller... :)

Atlayarak okuduk, 21. sayfadan itibaren sırayla okumaya devam edelim belki sonra, bir an önce hadislere daldık çünkü, daha yorumlar ve başka bilgiler de var... :)

34. sayfaya kadar geldik dostlar... :)

Mesellerde de 14. baba geldik Hz Süleyman Aleyhisselam'dan... :)

Büyük dost Mevlana Hüdavendigar'ın Divan-ı Kebir VII-2'sinde yani sonuncusunda üstelik ikinci turda sayfa 72'ye geldik... :)

Cumartesi gününü de hem dinlenme, hem ibadet hem de ilimle geçirelim ve kankayı görmekle nasipse... Uzun zamandır hem ibadetten hem de tesbihattan uzak kaldık... :) Şimdi saat 00.46 olmuş ve uyuyalım... :)