18 Aralık 2023 Pazartesi

Rüyada görülen yeşil-kahverengi iguana & Kitaplardan Hayat Dersleri :))

<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-4847011426389780"

     crossorigin="anonymous"></script>

 

 Dostlar saat 07.00'ye geliyordu daha uyumamıştık ve saat 9.20 gibi de uyandık... Rüyamda yeşil-kahverengi karışımı bir iguana gördüm, kafesini açıyordum ve elimi gagalayacakken kafesten kaçtı... Bir de rüyamda 12. kata taşınmışız, sanki o bina da 15-16 katlıymış, evimizin arkasındaki yüksek katlı binalardan birine, normalde 4 katlı evin en üst katındayız... :) Hayırdır inşallah... :)

Bugün oruçluyuz dostlar, ancak yanlışlıkla su içmiş olabiliriz, hatırlamıyoruz... :) Eğer öyleyse de Allah'ın ikramıymış... Bir de biz çok unutkanız... Bu hastalık bizi unutkan yaptı zaten kısa süreli hafızamız oldum olası yüksek değildi... Bilgisayar terminolojisiyle konuşacak olursak, işlemci güzel, hard-disk de güzel ama RAM biraz yetersiz gibi... İdare ediyoruz... :)


Dostlarım, az uyumaktan ve rahatsızlıktan baş ağrısı çekiyordum... Epey azaldı ağrılarım, şunları hepsini yaptım sabırla... En çok da Ya Muhyi esması işe yaradı gibi, ne zaman onu okusam beynimde bir şeylerin değiştiğini hissettim... Belki size de fayda verir. Ancak uykuyu biraz daha fazla almalı, dolayısıyla şimdi biraz daha uyku... 2 buçuk saat uyku yetmez bize... :) Saat 11.37, 2.00'ye kadar uyuyalım... :) Hem oruçluyuz... :) Gece de 3 saat uyursak ancak toparlarız... :)

Dostlarım, sabah 2 buçuk saat kadar uyumuştuk, öğleye doğru yatıp akşam 5.00 'e doğru kalkınca da 5-5 buçuk saat kadar daha uyuduk. Böylece 7 buçuk - 8 saate tamamlattı Mevla... :) Bir de orucumuzu açtık, Allah kabul eylesin... :)

Şimdi güzel bir kahve yaptık... Akşam virdini henüz yapamıyoruz çünkü baş ağrısı zorluyor... Gene Ya Muhyi esmasını okuyalım... :) Onu yatsı virdi olarak değiştirelim, bir yatsıya başlarken bir de yatsı biterken olmak üzere olsun... En uygunu öyle olacak gibi... :)

Çok mutluyuz, Mevla'mıza şükürler olsun... :)))

Dostlar, ibadet ve vird faslını tamamladık.

 Şimdi çay ve pozitif ilim öğrenip sizlerle belki paylaşma faslı...

 Hep uhrevi gitmek olmaz, biraz da pozitif ilim lazım beyin için..

 Denge çok önemli... :)

Güzel  Dediniz Bay Feynman'dan devam edelim, en son 33. sayfada kalmıştık, şimdi size  49. sayfaya kadar altını çizdiğim yerleri paylaşayım...

------------------------------------------------------------------------------------------

Fizik konusunu çok severim. Fiziği anlamanın mutluluğunu da onu anlayabilecek herhangi bir beyinle paylaşmayı her zaman sevmişimdir. Kadın veya erkek olması fark etmez. Fiziği anlamak konusunda, bir insanın becerisiyle diğerininki arasında fark olduğuna inanmamızı gerektirecek herhangi bir gerekçenin var olduğuna hiçbir zaman inanmadım.

Olguları farklı bir gözle yeni baştan düşünmek en büyük zevkimdir. Aynı zevki size bulaştığını da fark etmek, doğrusu beni çok mutlu etti.

Herkesin gittiği yönde gidiyorsan, önüne geçmek zorunda olduğun bir alay insan var demektir.

Fiziksel dünya gerçekti, matematik ise büyülüyordu beni. Ne var ki başlı başına matematiğin kendisi değildi beni büyüleyen. Evet, çok ilginç ve heyecan vericiydi, ama kalbim asıl başka yerdeydi. Böylece ellerimi kirletmem gerektiğine karar verdim. Bu tür soyut şeylere sabrım yoktu. Bu nedenle elektrik mühendisliğine geçtim, çünkü gerçek olan bir şeyler vardı burada. Ama bundan birkaç ay sonra fazla ileri gitmiş olduğum ve arada bir yerde kalan fiziğin benim için doğru yer olduğu sonunucuna vardım. Sonuç olarak, başlangıçta biraz sağda solda gezindiysem de, noktayı fizik programında koyabildim.

İddia ederdim aslında, ama toplumun değer yargılarına göre biraz kaba saba, basit bir karakter sayılırdım. Ancak bunu pek takmıyordum. Bu özelliğimle biraz gurur duymuyor da değildim.

Tümüyle iddia edemesem de inanıyorum ki, bir üniversite öğrencisi olarak eğitimimin büyük çoğunluğu kendi çalışmamla, problemler hakkında düşünmekle, arkadaşlarımla konuşmakla, çok azı da derslerle geçti. O günlerde öyleydi işte.

MIT'deyken çok okurdum. Bunu anlatmamıştım; unutmuşum. Kütüphaneye çok sık giderdim ve ileri düzey kitaplar okurdum. Kendimi böyle eğitiyordum; çok şey okuyarak. Okumak, çalışmak ve öğrenmek konusunda çok büyük hevesim vardı. Genel görelilik hakkında okurdum örneğin. Bu konudaki bilgilerimi bir kitaptan edindim. Welpin'le birlikte kuantum mekaniğiyle ilgili birçok şey okuyorduk. Tüm bunları okuyarak öğrendim. 

Ben tek yönlü bir adamım. Bilimden anlar ve bilimi severim. Edebiyat, psikoloji, felsefe gibi birçok entellektüel alan ise , çok bilimsel biçimde ele alınmadıkça ilgimi çekmez. Dediğim gibi fazlasıyla tek yönlüyüm. İlgi alanları geniş bir adam değilim. Yalnızca bilimde öyleyim, hem de çok. Ama bu bilimle sınırlı.

---------------------------------------------------------------------------------------------

Dostlarım ben de matematikten hoşlanıyorum ancak, ortaya somut bir şeyler üretme isteği bende de var ve fizikte de pek başarılı olamadım. Deneylerden pek hoşlanmıyordum çünkü. Birazcık da hafızayla alakalı bir durumdu bu... Beşeri bilimlerden olan işletmeleri de yüksek lisans seviyesine kadar okudum ancak o alan da ilgimi pek çekmedi. Ancak gene de bilgilerimi tazelemeliyim... Orada da nice güzel ekonomi gibi dersler var... Bilgisayar mühendisliğini ise çok sevdim. Çünkü oyun yapmayı öğreniyorum son zamanlarda ve o kadar hoşuma gidiyor ki, her şeyiyle arızasını bile seviyorum diyebilirim... Yani bugları onları çözmek bile eğlenceli... Hatta bir arıza çözülünce adeta mest oluyorsunuz... Ancak sevdiğim alanı bulabildim. Belki siber güvenlik dünyasına da dalacağım... Aşçılığa ise aç kalmamak için girdim diyebilirim... :) Biraz çok yönlülük var bende... Ancak en azından bir işi çok sevmeli ve ustası olup o işte çalışabilmeliyim... Çok sevdiğiniz işte çalışırsanız sanki hiç çalışmamış gibi olursunuz... Bunu ne kadar erken bulursanız, her insanda değişir, o kadar iyi...Bir de konforuma çok düşkünüm, yani özgürlük ve rahatlık... Umarım herkes yetenekleri ve sevgisi ile alakalı ve çok hoşuna giden işlerde çalışma imkanı bulur. Çünkü belki de hayat ancak o şekilde güzel olur... Ancak bizce şu da unutulmamalıdır ki asıl keyfi veren Mevla'dır... Çok şükürler olsun O'na... :)

Dostlar şimdi de Ernest Hemingway'den Güneş de Doğar kitabına devam edelim... En son sayfa 74'te kalmışız, ancak bu kitabın altını çizmiyoruz çünkü roman tarzında... Böyle kitaplarda ya hiç çizmiyorum ya da neredeyse hiç çizmimyorum altlarını... Ernest Hemingway'in Paris Bir Şenliktir ve Kazanana Ödül Yok kitaplarını okumuştum... Süperlerdi... Çok keyifli bir adammış şu Hemingway ve ben keyifli yazarları okumaktan çok hoşlanırım... :)

Kitabın bir yerinde "Cehenneme gidesice sofular" yazıyordu, çok güldüm... :))) Çok da sofu olmamak lazım, hem İsa peygamber de kızarmış fazla sofu olanlara... :)) Kitaptakiler şarap içiyor... Biz geçen gün biramızı içemedik dayım almamış, alsın da içelim tekrar belki 2 ay olmuştur alkol almadığımız... Biraz da hayatı yaşamak lazım, denge çok önemli... Ancak Mevla bizi menzilimize ulaştıracaktır... :)))

96. sayfaya kadar geldik dostlar... Çok güzeldi ancak biraz hızlı okudum ve en detaylarına kadar anlamadan... Akış çok güzeldi çünkü... Akış güzelse detaylarda boğulmam... :) Bu kitaptan aldığımız mesaj, hayattan keyif almaya bak, bırak başkalarının nasıl yaşadığına bakmaya... Senin akıl ve kalp süzgecinden geçip doğru olduğuna inandığın şeyleri yap... Mevla'ya giden yollar mahlukatın nefesleri adedincedir diye bir laf vardır unutma bunu... :))

Bira içmek bize keyif veriyor hatta tövbe ettik biraya ve tövbeyi dahi bozduk... İki buçuk aydır içmemişiz... Aslında hiçbir zaman keş değiliz ama arada bir yani ortalama ayda bir defa canımız istiyor... Bırak günahını, haramını belki de sevaba dönüşür... :)) Dayın sana iki bira ısmarlasın sen de O'na dua et... :)) Birinin yarısını da onunla o içmezse de babanla paylaş... Sana bir buçuk bira yeter... 75cl... :) Fazlası dokunuyor ilaç kullandığından... Abartmamak da lazım... :) 

Şu anda yok biramız ancak biz şarkımızı çalalım gene de:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Merhaba 6 Ekim

 Merhaba dostlarım, 6 Ekim 2024 Pazar gününe girmiş bulunmaktayız... Yaklaşık 25 dakikadır C++ çalışıyordum. Oyun işinde acele etmeyeceğiz.....