crossorigin="anonymous"></script>
Merhaba dostlar,
Hiç uyuyamadık, saat de 03.00'e geliyor. Sadece uyku yerine dinlenebildik...
Uykuyu sabaha bırakalım. Uykular düzensiz epey, biraz da aklın manik çalışmasından kaynaklanıyor...
Sabah ilaçlarımızı aldık şimdiden. Bazen 6 çeyrek alırdık. Son gün 5 çeyrek aldık. Bu saatte aldıklarımı bu yeni güne sayıyorum...
Şimdi duş alalım, sonra da 43. sayfada kalmıştık oradan ilim öğrenmeye devam edelim... :)
Beyit
Seninledir külli bilgi, sağlamlığı gökyüzünün
Böylesi sağlam bilgiyle önder olabilmek mümkün
Bir iş ara şeriat gibi, bir iş bil hakikat gibi
Bir iş dile tarikat gibi, sür muradını tabiat gibi
Beyit
Akıllılar katında açıktır gün gibi
Gafillerin gece gündüzünün uğursuzluğu
Din yolunda ilerle, riyazet eyle (nefsin isteklerini kırma, perhiz)
Gafillerin kötü yolundan arındır kendini
Üstat Ebu Ali Dekkak'ın [kuddise sirruhu] şöyle dediği rivayet olunur:
"Kul ibadetle cennete, ibadeti edep ve usulünce yapmakla da Allah'a ulaşır."
Beyit
Ey efendi! Git ve her neyin varsa
Dostluk satın al, hiçbir şeye satma
Şiir
O zaman sevgili tek bir günahla gelir
Onun iyilikleri de bin şefaatçi ile gelir.
Şiir
Hoş sefa içinde gel ki
O mübarek yüzün güzel olsun
"Kim kırk gün Allah için ihlaslı bir şekilde ibadet yaparsa, kalbinden lisanına hikmet pınarları akmaya başlar."
Allah Teala da "İhlas benim sırlarımdan bir sırdır. Onu sevdiğim kullarımın gönlüne koyarım." buyurdu.
Şu hadisin delalet ettiği anlam Allah'ın bir lütfudur:
"Öyle ilimler vardır ki gizli hazine gibidir. Onu ancak Allah'ı tanıyan (marifet ehli) alimler bilir. Onlar bu ilimden bahsettiklerinde, ancak yüce Allah'tan gafil olan kimseler bu ilimleri inkar ederler."
Şeyh Bayezid şöyle dedi: Hz. Muhammed Mustafa [sallallahu aleyhi vesellem] Allah katında öylesine ilimlere sahipti ki Cebrail (aleyhisselam) oraya mahrem bile olamaz."
Beyit
Sırlar verilse gerek Hak aşıklarına
Ancak yeni heveslilere verilmemeli
Her ne kadar bıldırcın kuş sayılsa da
Şahinlerin lokması verilmemeli ona
Beyit
Er kişilerin işi peşinden acele etmek gerek
Zira her nerede mutluluk aradılar, buldular
Hz. Peygamberden [sallallahu aleyhi vessellem] şöyle rivayet edilmiştir:
"Kimin ilmi artar da Allah'a yakınlığı artmazsa, o kimsenin ancak Allah'a uzaklığı artar."
"İman edip iyi işer yapanlara ne mutlu! Varılacak güzel yurt da onlar içindir" (Ra'd 13/29)
Beyit
Ey sevgiliden haber getiren ayağı uğurlu haberci!
Sevgilinin inci saçan sözünden başkasını bana söyleme
Ne hoş olur hali işitmek sevgilinin dilinden
Ya da sevgilinin dilinden işiten kimsenin dilinden
Beyit
Sende hayretler içinde kaldım. Elimden tut
Ey hayretler içinde kalanların delili!
Beyit
Biz bir zaman kendimizde yok olduk
Kendimizden ve işimizden ayrı olduk
Nurdan kıvılcımlar ortaya çıktı
Biz o nurdan aydınlanmış olduk
Doğruluk ayağını dokuz kat göğün
Tepesine bastık padişah olduk.
Beyit
Gencin sıkıntıları, onun erdemliğinin habercisidir
Ateşin, amberin kokusunu haber verdiği gibi
Beyit
Dostun sıkıntı çekmesi iyi
Öd ağacının ateşte olması iyi
Dahası seçkim kimseler sıkıntı ve zahmet hallerinde, bağış ve nimette bulunduklarından daha fazla lezzet ve rahatlık bulurlar.
Beyit
Aşkın zorbalığı, adaletinden;
Yasak olması bağışlamasından daha güzeldir
Evet dostlarım şu an 60. sayfaya kadar geldik... Şüphe, kuruntu, evhamdan da korkmayız. Hiçbir şeyden korkmayız. Cehennem de dahil. Allah bize yeter! Bayezid diyememiş ben diyorum... :)
Beyit
Bir gönül ki mana yolu sırlarından haber verir
Söylediği her ne varsa gönüllerde bırakır tesir
Sultanu'l-arifin Bayezid [kuddise sırruhu] ile aynı manada Cüneyd-i Bağdadi [kuddise sirruhu] şöyle demiştir: "Bu yol, yüce Allah'ın kitabını sağ elinde ve Hz Peygamber'in sünnetini sol elinde taşıyan kimseye uygundur. Bu iki mumun aydınlığıyla yürür, ne şüphe toprağına düşer ne de bid'at karanlığına."
--------------------------------------------------------------------------
Biz Kuran'ı sadece bir defa okuduk ve ikinci tura başladık... Rabbim bundan sonra daha sık okutmayı, gün aşırı en az 10 ayet okutmayı nasip etsin... Kuran'dan dersleri alırsak hadislere de geçeriz Rab nasip ederse... :)
--------------------------------------------------------------------------------------
Evet dostlarım, saat 14.00'te yazıyorum buradan sonrasını, bu saate doğru uyandık. Bir ilacımız bitmiş, onun eksikliğini yaşıyorum... Eczaneden ödünç ilaç almak lazım doktor yenisini yazana kadar...
Babam eksik olmasın, eczaneden ilacı almış ancak daha eve gelmedi... Biraz sıkıntılıyız o bakımdan... Böyle dertliyken ne yapmalı? Divanı okusak gene keyif alamayabiliriz... En iyisi beklemek bir müddet. Beynim, ilaç ilaç diye yanıyor... :)
İlaç geldi ve içtik şükürler olsun... :)
Dostlar kütüphanemizde o kadar çok kitap var ki bize göre (2,5 kitaplıktan biraz fazla, resmini koymuştum önceden), dolayısıyla kitapları hem karışık okuyoruz.. Kiminde ikinci, üçüncü tura geçiyoruz... Kimine daha başlamadık... Bu kütüphanenin bitmesi için maymun iştahlılığı bırakıyoruz ya da azaltıyoruz Allah'ın izniyle. Bir kitap bitmeden yeni bir kitap almak yok, ayrıca almak şart da değil... Zaten karışık akıyor bir çoğu ancak öyle sayı dengeye gelecek. Kalın kitaplar almak yok, ciltli büyük seriler almak da yok, hep özet geçeceğiz, tasavvufta da bilimde de... En özet, başka türlü hayat yaşanmaz... Biz mi dünyanın alimi olacağız Allah'ını seversen... :)
Önemli olan insan olmaktır, kalp kırmamaya çalışmak, mütevazı olmak, dürüst olmak, ilmi aramak, içiniz huzurluysa ve şevkiniz varsa ibadet etmek, bir de sevdiğiniz bir işiniz varsa daha ne olsun... Bunlar varsa gerisi teferruattır... Ben sadece son söylediğimi aramak ve çalışmakla mükellefim, dünyayı kurtarmak benim sorumluluğum değil... :)
Divan-ı Kebir serisindeki lezzet ve samimiyet bambaşka, aşk şiirleri, 10 defa okusam bıkmam muhtemelen... Bu ikinci tur, VI. ciltteyim tekrar 263. sayfaya geldim Aldülbaki Gölpınarlı çevirisinde... :)
Bir ağrı kesici alalım, biraz tesbih çekelim... Sonrasına bakarız başımızın durumuna göre... :)
Bir aralar KPSS kursuna yazılmıştım ama neredeyse hiç gidememiştim ancak
50'den fazla belki kitap vermişlerdi.. O KPSS kursunda verilen
kitapların hepsini de bağışlamıştım... :)
Kütüphanemi yeniden düzenledim dostlar, yarım kitaplık kitapları (çoğu işletme kitapları) dolaba kaldırdım. Ortalarda duran kitaplara yer açtım... Odam ancak ferahladı...
İşte resimler:
Evet dostlar, bir kitap seçtik gene, resmini bırakıyorum. Daha önce bir kez okuduk. Bir daha okuyalım.
Arif olacağımızdan değil ama arifler hakkında kitap. Seviyoruz gerçekten arifliğe ulaşabilen kimseleri... :)
Hele İbn-i Sina ise... ;)
Nice alimler, arifler gelmiş, saymakla bitmez... Çok mutluyuz Mevla'ya şükürler olsun... İbadeti her zaman yapamıyoruz, dertlerimizden ya da bize dokunacağını hissettiğimizden... :)
Şimdi okuma zamanı... :)
Ariflerin Makamları (Makamatu'l - Arifin) yani bir İbn-i Sina kitabından dokuzuncu bölümü bitirdik.
Ayetlerin Sırları (Esraru'l - Ayat) yani onuncu bölüm belki Rab nasip ederse dinlendikten sonra... :)
Yol uzun, vakit kısıtlı, Rab merhametli... :)
Tatlı-sert uyarır bizi Cenab-ı Mevla, isterse canımıza okur... Bizi çok korkutup da senden uzaklaştırma ya Rab... :)
Allah korkusu, aslında iyi bir şey, sizi uyanık tutar, ancak fazlası zarar verebilir. Ben daha gençken hep Allah sevgisi çok, korkusu az olsun diye dua ederdim, yani o manada...
Tesbihatımızı yaptık, şimdi 6. çeyrek ilacı da alalım. Sanki son zamanlarda 300mg daha iyi geliyor gibi. Eğer az uyursak...
Biraz Kuran-ı Kerim okuduk. 8. sureden 75 ayet ve 9. sureden 16 ayet kadar... Vesvese veren şeytanlardan ve nefsten sana sığınırım, ya Rab... Hastalığıma Sen şifa ver... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder