28 Ekim 2023 Cumartesi

Hafif Tatlı Bir Serinlik

  <script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-4847011426389780"

     crossorigin="anonymous"></script> 

 

Günaydın dostlarım,

Bu sabah 5.25'te kalktım. Vird-i Mevlevi'yi hemen yapar mıyım bilmem. Biraz rahatlamaya ihtiyacım var. Kahvemi yaptım ve yine balkonda mevzi aldım. Büyüyen Ay yayınlarından Kudema-yı Mevleviyye kitabı ile Ernest Renan'ın İsa'nın hayatı kitaplarına devam edesim var. Birinde 82, diğerinde 72' deymişim. Mevlana'yı çok seviyorum, aynı bir baba gibi. Onun sayesinde Mevlevi'lere sempatim var, arada sırada onların virdini yapıyorum... Ancak çok çılgın bir adam... Biz de biraz çılgınız ama O çok çılgın... :)

Dediğim gibi ben daha çok Atatürk ve aklın yolunu takip etmek istiyorum. İsa peygamber, Mevlana ve Atatürk baş rehberlerim... Daha nice sevdiğim dostlarım var bu yollarda... Onlar da rehberler...

Biraz Ayna'dan şu müziği dinleyelim...


Allah tenbel ve üşengen olanı sevmez yazıyor kitapta. Biraz bu huylar da var bende. Bu huylarımdan da Allah'a sığınırım. Abdestimizi alalım önce sabah namazı 4 rekat, ardından şükür namazı ardından da Vird-i Mevlevi'yi yapalım. Ezan okunuyor. Haydi vira bismillah...

Kudema-yı Mevleviyye'de 86'ya, İsa'nın Hayatı'nda 83'e kadar gelebildim... Biraz geriden aldım... Böyle dini ya da tasavvufi kitapları çok okuyamıyorum, çünkü fazlası dokunuyor, azar azar öğütlerimi alıyorum, çıkarmam gereken dersleri çıkarıyorum ve yoluma devam ediyorum. Allah bizi hep neşeli eylesin inşallah... :)

Bugün belki de öğlen namazı okunmadan yatmışım ikinci uykuya, akşamdan önce uyandım sanırım. İbadetler de akıyor ancak topluca, akas tukas... :)

Galatasaray Rize deplasmanında gol bulamadı, pek de iyi oynuyor denemez. Hafta sonunun keyfini çıkartıyoruz. Hafta içi oyun yapımına devam söz verdiğimiz gibi inşallah...

Biraz kitap alalım elimize de okuyalım. Mevlana'nın Mesnevi'sinde en son 394'te kalmışız, bir kez okuduk. Bu ikinci tertip üçüncü ciltteyiz daha... :)

Çayımızı içelim, maçımızı seyredelim ve sonra da Mesnevi okuyalım birazcık nasipse... Hayat çok keyifli dostlar, sadece baş ağrılarımız, hastalığımız ve para kazanamamız biraz sıkıntı. Allah inşallah tüm dertlere derman olacaktır... Mutluyuz... :)

Galatasaray Rize deplasmanında çok bocaladı. Bayern Munchen malubiyetini daha pek atamamışlar üzerlerinden anlaşılan. Böyle bir oyunla 3 puan süper sonuç...

Şimdi önce biraz çay ve Mesnevi Şerif, ardından yatsı ibadeti inşallah... :)

Evet bir gayretle Mesnevi'den 5 sayfalık dem aldık. 399'a geldik. Çayımız duruyor fincanda daha... Bir gayretle Hakk'a yönelenim... :)

--------------------------------------------------------------------------------------------

Evet dostlarım, çayımıza devam ediyoruz, şimdi de bir muhallebi çıkarttık. Biraz az zaman önce başladığımız Necip Fazıl'ın "O ve Ben" isimli kitabına göz atalım... 23'ten devam edelim yine büyük bir keyifle...  Rabbimiz keyfimizi ve neşemizi daim kılsın inşallah...:)

34. sayfaya kadar geldim, üstad güzel yazmış, okutuyor... 

Bana kalırsa insanların hepsini sevmeliyiz, sağcısı solcusu, dindarı dindar olmayanı, zengini fakiri, akıllısı az akıllısı... Hepsinden o kadar çok şeyler öğrenebiliriz ki...

Şimdi biraz müzik zamanı, sonra nasipse okumaya devam inşallah...


Muhallebiyi bitirdik, şimdi buzdolabında bir ayran bulduk yapma ayran. Ekşi ve tuzlu tatlının üstüne süper gider...  Ne güzel dünya, ne güzel Mevla... :)

Şimdi de Oscar Wilde'den Mutlu Prens kitabını okuyalım biraz. Bu kitaptaki ilk 5 öykü sanırım kütüphane de okumuştuk ve kitabı çok beğenip aynısının ekstralı versiyonunu almaştık kitapçıdan İş Bankası Kültür Yayınları'ndan... Böyle muazzam öyküleri ancak çok hassas bir ruh yazabilir. İntihar etmiş ancak Allah kerimdir, inşallah affıyla muamele eder... İnsanlara iyilik dersi veriyor öykülerinde hayvanları konuşturarak... Mevla inanıyorum ki merhametiyle muamele edecektir... :)

Fişeği de konuşturmuş yazar, nesneleri de konuşturuyor ve harika fişek öyküsünü de bitirdim. İnsan bu yazılanlardan hayat dersleri çıkarabilir. Gerçi her şey aklımızda kalmıyor ama... Kendini beğenmiş bir fişek anlatılıyor, kibirli bir yapısı var. Kendini herkesten üstün görüyor. Çamura düşüyor, kurbağa ve ördekle konuşuyor ancak sonunda çocuklar onu ateşe veriyor ancak uyuyorlar ve patladığını dahi kimse görmüyor. Sönerken dahi kendini beğenmiş halini bırakmıyor...

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az...

Mevla cümlemizi olgunlaştırsın inşallah... :)

Peygamberler ki insanların en üstünleriydi, ancak kendilerini bir Allah'ın kulundan üstün görmezlerdi... Kendi kusurlarıyla ilgilenirlerdi bence. Hepimizin irili ufaklı farklı farklı kusurları var. Bu kusurları elden geldiğince tamir etmeye çalışalım, zaman su gibi akıp geçiyor. Bir gün hepimiz ölümü tadacağız... 


Saat 00.08 ve uykumuz geldi, yavaş yavaş uykuya dalalım, belki sabah yine erken kalkarız. Yarın nasip olursa, dünya mutfakları dersinden tarifini aldığımız, kitaptaki ilk yemek olan  Fransız mutfağından Burnuaz Konsome Çorbası'nı yaparız... :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Merhaba 6 Ekim

 Merhaba dostlarım, 6 Ekim 2024 Pazar gününe girmiş bulunmaktayız... Yaklaşık 25 dakikadır C++ çalışıyordum. Oyun işinde acele etmeyeceğiz.....