Sanırım bu sabah uyandığımızda saat 05.30 olmamıştı. Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar adlı romanına başladık ve 20. sayfaya kadar geldik. Dün hiç oyun yapamadık (mobil oyun) , bugün ve yarın 3'er saat yaparsak ancak açığı kapatacağız...
İbadetler de biraz askıya alındı...
En iyisi bir sallama çay yapalım kendimize ve neşelenelim yeniden... :)
Allah'ım İsa Peygamber (aleyhisselam) ve Mehdi (aleyhisselam)'ın her türlü dertlerine derman eyle... Bizleri de o şanlı orduya yardım eden ya da bizatihi ordudan eyle... Dünya'daki tüm zalimlikleri yok eyle... Her türlü kötülükle savaşmamızı, nefsimizle ve şeytanlarla da savaşmamızı nasip eyle. Sen bizleri bırakma Yarabbi... Kusurumuz çok belki, ama Rabbimiz de merhametli ve sevgi dolu, ancak zalimlerin karşısında... :)
Telefonuma gelen tanımadığım mesajları anında silip engelliyorum. Çok dolandırıcı ya da fake hesap var. Sesli mesaj bile olsa resmine bile bakmadan engelliyorum. İnsanlara doğru bir ulaşma yöntemi değil whatsapp vs. Ben oradan bir tane tanımadığım kişiye mesaj atmamışımdır. Siz de atmayın... Bana Rabbim yeter, çevremde de belli başlı iki elin parmaklarını bulmayan samimi olduğum kişi vardır... Bana onlar da yeter... :)
Bugün neler yapalım acaba? Şimdi bir gofret yiyoruz... Rüyamda eve yabancı yatılı misafir geliyordu ve ben de küvette yatıyordum. Küvet de uzun küvetlerdenmiş... Öyle bir rüya işte, çok takılmayalım...
Bugün biraz fiziğe takılalım, Einstein Evreninde Zaman Yolculuğu kitabından akalım, yorulursak kitap değiştiririz ya da mola veririz... :)
Einstein yorar kafayı sabah sabah, biz daha soft bir şeyler okuyalım en iyisi, ilacımızı da aldık, beynimiz de uyuştu. Einstein bir sayfa bile akmıyor... :)
Gene buzdolabındaki ayranı bulduk. Serin serin ne iyi gidiyor... :) En iyisi Necip Fazıl anlatsın biz dinleyelim gene... :)
Dün sayfa 34'te kalmıştık en son... :)
Şimdi 46'ya geldik. Hemen sabah namazları, şükür namazı ve virdimizi yapalım. Tahminimce abdestle beraber 35 dakika sürer hepsi... Saat 9.00'a geliyor... Haydi vira bismillah... :)
Bir 5 dakika kadar sürede sapma oldu, abdesti de katınca 40 dakikayı buldu... Rab kabul etsin... :)
Bugün Cumhuriyet'in 100. yılı, Allah nice yıllara ulaştırsın Cumhuriyetimizi, Atatürk yolumuzu aydınlatsın her daim inşallah... Atatürk'ün dediği gibi ilalebet payidar kalsın Cumhuriyet... :)
Maddi ilimlere de merakım var, ancak manevi ilimlere daha fazla... Ama çok okuyunca manevi ilimleri de rahatsızlığım yükseliyor ancak gene de gönlümü onlar çekiyor... Kahvaltımızı yaptık, çayımızı içtik, kahveyi bitiriyoruz. Biraz daha Kudema-yı Mevleviyye'yi okuyalım Tahirü'l Mevlevi'den. Erken dönem mevlevi büyüklerini anlatan bir kitap... :)
86'dan 93'e kadar geldim bu kitaptan da...
Kuyucaklı Yusuf romanında da 57'den 2. bölüm olan 65'e geldim...
Ahmet Ümit'in de Kayıp Tanrılar Ülkesi romanında 169'dan 205'e geldim. Epey okutuyor bu polisiye roman... Şimdi ezanı duyduk, gayret vakti... Haydi vira bismillah... :)
Konsome çorbası yapmaktan vazgeçtik şimdilik, Fransız mutfağındandı o yemek, onun yerine annem bana domates çorbası yapmayı öğretti. Tarifini ve yapılışını not aldım. Bundan sonra kendi domates çorbamı kendim yapabileceğim... :)
Babam da cassoulet malzemelerini almaya gitti. Getirince malzemeleri bir başka Fransız yemeği yapacağız inşallah... :)
Bu sabah 5.25'te kalktım. Vird-i Mevlevi'yi hemen yapar mıyım bilmem. Biraz rahatlamaya ihtiyacım var. Kahvemi yaptım ve yine balkonda mevzi aldım. Büyüyen Ay yayınlarından Kudema-yı Mevleviyye kitabı ile Ernest Renan'ın İsa'nın hayatı kitaplarına devam edesim var. Birinde 82, diğerinde 72' deymişim. Mevlana'yı çok seviyorum, aynı bir baba gibi. Onun sayesinde Mevlevi'lere sempatim var, arada sırada onların virdini yapıyorum... Ancak çok çılgın bir adam... Biz de biraz çılgınız ama O çok çılgın... :)
Dediğim gibi ben daha çok Atatürk ve aklın yolunu takip etmek istiyorum. İsa peygamber, Mevlana ve Atatürk baş rehberlerim... Daha nice sevdiğim dostlarım var bu yollarda... Onlar da rehberler...
Biraz Ayna'dan şu müziği dinleyelim...
Allah tenbel ve üşengen olanı sevmez yazıyor kitapta. Biraz bu huylar da var bende. Bu huylarımdan da Allah'a sığınırım. Abdestimizi alalım önce sabah namazı 4 rekat, ardından şükür namazı ardından da Vird-i Mevlevi'yi yapalım. Ezan okunuyor. Haydi vira bismillah...
Kudema-yı Mevleviyye'de 86'ya, İsa'nın Hayatı'nda 83'e kadar gelebildim... Biraz geriden aldım... Böyle dini ya da tasavvufi kitapları çok okuyamıyorum, çünkü fazlası dokunuyor, azar azar öğütlerimi alıyorum, çıkarmam gereken dersleri çıkarıyorum ve yoluma devam ediyorum. Allah bizi hep neşeli eylesin inşallah... :)
Bugün belki de öğlen namazı okunmadan yatmışım ikinci uykuya, akşamdan önce uyandım sanırım. İbadetler de akıyor ancak topluca, akas tukas... :)
Galatasaray Rize deplasmanında gol bulamadı, pek de iyi oynuyor denemez. Hafta sonunun keyfini çıkartıyoruz. Hafta içi oyun yapımına devam söz verdiğimiz gibi inşallah...
Biraz kitap alalım elimize de okuyalım. Mevlana'nın Mesnevi'sinde en son 394'te kalmışız, bir kez okuduk. Bu ikinci tertip üçüncü ciltteyiz daha... :)
Çayımızı içelim, maçımızı seyredelim ve sonra da Mesnevi okuyalım birazcık nasipse... Hayat çok keyifli dostlar, sadece baş ağrılarımız, hastalığımız ve para kazanamamız biraz sıkıntı. Allah inşallah tüm dertlere derman olacaktır... Mutluyuz... :)
Galatasaray Rize deplasmanında çok bocaladı. Bayern Munchen malubiyetini daha pek atamamışlar üzerlerinden anlaşılan. Böyle bir oyunla 3 puan süper sonuç...
Şimdi önce biraz çay ve Mesnevi Şerif, ardından yatsı ibadeti inşallah... :)
Evet bir gayretle Mesnevi'den 5 sayfalık dem aldık. 399'a geldik. Çayımız duruyor fincanda daha... Bir gayretle Hakk'a yönelenim... :)
Evet dostlarım, çayımıza devam ediyoruz, şimdi de bir muhallebi çıkarttık. Biraz az zaman önce başladığımız Necip Fazıl'ın "O ve Ben" isimli kitabına göz atalım... 23'ten devam edelim yine büyük bir keyifle... Rabbimiz keyfimizi ve neşemizi daim kılsın inşallah...:)
34. sayfaya kadar geldim, üstad güzel yazmış, okutuyor...
Bana kalırsa insanların hepsini sevmeliyiz, sağcısı solcusu, dindarı dindar olmayanı, zengini fakiri, akıllısı az akıllısı... Hepsinden o kadar çok şeyler öğrenebiliriz ki...
Şimdi biraz müzik zamanı, sonra nasipse okumaya devam inşallah...
Muhallebiyi bitirdik, şimdi buzdolabında bir ayran bulduk yapma ayran. Ekşi ve tuzlu tatlının üstüne süper gider... Ne güzel dünya, ne güzel Mevla... :)
Şimdi de Oscar Wilde'den Mutlu Prens kitabını okuyalım biraz. Bu kitaptaki ilk 5 öykü sanırım kütüphane de okumuştuk ve kitabı çok beğenip aynısının ekstralı versiyonunu almaştık kitapçıdan İş Bankası Kültür Yayınları'ndan... Böyle muazzam öyküleri ancak çok hassas bir ruh yazabilir. İntihar etmiş ancak Allah kerimdir, inşallah affıyla muamele eder... İnsanlara iyilik dersi veriyor öykülerinde hayvanları konuşturarak... Mevla inanıyorum ki merhametiyle muamele edecektir... :)
Fişeği de konuşturmuş yazar, nesneleri de konuşturuyor ve harika fişek öyküsünü de bitirdim. İnsan bu yazılanlardan hayat dersleri çıkarabilir. Gerçi her şey aklımızda kalmıyor ama... Kendini beğenmiş bir fişek anlatılıyor, kibirli bir yapısı var. Kendini herkesten üstün görüyor. Çamura düşüyor, kurbağa ve ördekle konuşuyor ancak sonunda çocuklar onu ateşe veriyor ancak uyuyorlar ve patladığını dahi kimse görmüyor. Sönerken dahi kendini beğenmiş halini bırakmıyor...
Peygamberler ki insanların en üstünleriydi, ancak kendilerini bir Allah'ın kulundan üstün görmezlerdi... Kendi kusurlarıyla ilgilenirlerdi bence. Hepimizin irili ufaklı farklı farklı kusurları var. Bu kusurları elden geldiğince tamir etmeye çalışalım, zaman su gibi akıp geçiyor. Bir gün hepimiz ölümü tadacağız...
Saat 00.08 ve uykumuz geldi, yavaş yavaş uykuya dalalım, belki sabah yine erken kalkarız. Yarın nasip olursa, dünya mutfakları dersinden tarifini aldığımız, kitaptaki ilk yemek olan Fransız mutfağından Burnuaz Konsome Çorbası'nı yaparız... :)
Bir günün daha sonuna geliyoruz. Baş ağrılarımız devam ediyor, sık sık oluyor bende bu... Hal böyle olunca çok çalışamıyorum, yani çalışmada akas tukas oluyor doğal olarak...
Evet dostlarım, sabah uyandık ve duşumuzu aldık, çayımızı yaptık... Güzel bir matematik sorusuyla zihin açalım... Bize lazım olan şey akıl akıl, duygu yeterince var bizde... Aklı yükseltecek şeyler de bilimdir, matematiktir, fendir, belki satrançtır vs...
Boğaziçi'ne girecek akıl var bizde, peki ya bitirecek? Bitirmemiz şart değil ancak bitirirsek kendimizi gerçekleştirmiş oluruz... Kendimize olan güvenimiz yükselir, iyi olur yani... :)
Lineer Cebir dersinde 5. dersi de izledik ve hocayı yakaladık... Gauss Eliminasyon Yöntemi ve Gauss-Jordan Yöntemini gördük. Eşelon matris, indirgenmiş eşelon matris... Bunları Boğaziçi'nde de öğrenmiştim ama bu dersi veremeden ayrılmıştım okuldan nasipse burada vereceğiz inşallah... :)
Babama bir söz verdim. Hafta içi her gün 2 saat oyun yapımıyla ilgileneceğim. Eğer moralim bozuk ya da başka yoğunluk olursa hafta sonu kapatacak şekilde... Toplam haftada 10 saat. Bunu başarabilirim, oyunumu buraya kadar başardım da... Bugün mübarek Cuma günüdür. Daha Hakk'a verdiğin sözü de revize etmek durumunda kaldın, namazlarda da öne geç... Kazalarla da olsa kıl 5 vakiti en az 20 rekat günde... Bir engelin var ama dünyanın da en ağır hastası sen değilsin. Gayret kemerini kuşan... Günde 2-3 saat derslerine çalış, 2 saat oyun yapımıyla ilgilen ve 20 rekat namaz kıl en azından... Yapacağın bu atla deve değil... Gör bakalım neler değişecek hayatında... :)
Evet dostlar, bugün 2-3 saat kadar oyun çalıştık ama hata oldu hiç yol alamadık yani arıza çıktı. Arızayı giderdik... 1 saat kadar ders çalıştık ve ibadeti de toptan yaptık... :) Bazen çok isyankar ya da öfkeli olduğumuz anlar da oluyor hem hastalığın etkisiyle hem işlerin ters gitmesiyle, daha sakin olmalıyız... Küfre sarılmamalıyız... Namazı kılınca nasıl rahatladık... Mevla bizi bırakmıyor, bunca sinir ve kötü sözlere rağmen... Mevla bambaşkadır, hepimizi ehlileştiriyor... O'nu sevenlere ne mutlu... :)
Bu sabah uyandık ve alarm çaldı saat tam 9.00 idi. Şimdi de 9.37
Şu anda bunları yazıp müzik dinleyip açılmaya çalışıyoruz...
En iyisi kahvemizi yapalım... Sonra neler yapacağımıza karar veririz...
Sayfa 227 Yapıcılar (Constructor)'da kalmışız sanırım en son, oradan okumaya devam edelim...
Yaklaşık 105 sayfa kadar okumalıyız...
Haydi vira bismillah... :)
Kahve yerine sallama çay yaptık gene, daha iyi mis gibi bir demli çay... :)
Vazgeçtik kitabı okumaktan önce dünden kalan derslere başlayalım, sonra kitaba geçeriz... :)
4. dersi de bitirdik. Bu derste kayan pencere örneği, OSİ başvuru modeli özeti, ortam erişim kontrol protokolleri (MAC), çarpışma temelli protokoller, basit ALOHA, zaman bölmeli ALOHA, taşıyıcı duyumlu çoklu ulaşım(CSMA), taşıyıcı uyumlu çoklu ulaşım/çarpışma sezen, çarpışmasız protokoller, ethernet ve iletişim kontrol kartının görevlerini gördük...
Sabah kahvaltıdan sonra yattık. Öğlen uykusundan saat 16.00 gibi uyandık. Bu kadar çok uyumamalıyız.
2 mega çiğköfte dürüm ve bir pepsi menü söyledim kendime... Gelsin de götürelim...😄
İçimizdeki ders çalışma isteği 0 = "sıfır". Yani rakamla da 0 yazıyla da sıfır...
İkinci tertipte VI. Cilt 94. sayfada kalmışız en son.. Dediğimiz gibi bir kere baştan sona 8 cildi de okuduk... :)
Hüdavendigarı okuyalım da içimizdeki şevk artsın... :)
117. sayfaya kadar geldik Divan-ı Kebir'de (VI)... :)
Lineer Cebir 4. dersi de izledik. Ancak bu haftaki dersi izlemedik. Çünkü dersi izlerken ders anlatılıyordu... Şimdi biraz Fenerbahçe maçına bakalım... :)
139. sayfa Divan-ı Kebir VI (2. tur)... :)
Bütün güzellerden ayırıyor beni bu şiirler... :)
Bir de burdan buyrun bir daha...
İbadetlerimizi geç de olsa topluca yapabildik, Allah kabul etsin.
Bizim kalbimize herkesi sevdirsin Rab, ama aşkı yalnız kendisine etsin... :)
Hz Nuh Hz İdris kitabından en son 50. sayfaya gelmişim, oraya kadar olan sayfalardaki ayetlere baktım. Şimdi 50. sayfadan devam edesim var...
Allah'ım yabanilikten ve çalışkan olmamaktan sana sığınırım. Halimi senin hoşnut olacağın hallere çevir inşallah, amin... 🙏
Faydasız ilimden de sana sığınırım ya Rabbi, ne güzel İdris Nebi insanlara ilim öğretiyormuş. Sayfa 73'e geldim... :)
Devam edelim çalışmaya, çünkü bugün uyuduk bol bol.
Biz zaten her vizeden önce umuyorum ki tekrar edeceğiz tüm derslerle içeriği yeniden.
Ama sona kalmayalım gene tam 1 ay var vizelere.
Oturup çalışalım bilgisayar ağlarından 3. 4. ve 5. derslere...
Gene bu gece uyumak yok, en azından sabah 4'e 5'e kadar
Eğer yılmazsak belki Java'dan da geliriz sayfa 333 Arayüzler (Interface)'e
Selam olsun tüm erenlere, tüm iyi kalplilere...
😊
Evet dostlar, 3. dersi de izledik şimdi sıra 4. derste.
Bu derste fiber optik kablo, protokoller, katmanlar, OSİ modeli, stop-wait protokolü ve kayan pencere protokolünü gördük. Yani internet bağlantı katmanları ve her katmandaki çalışan protokoller... 😊
Öğrenmek çok güzel, o kadar çok öğrenmek istiyorum ki 5-6 farklı alanların uzmanı olacak kadar...
Bu alanlar; Fizik (dolayısıyla matematik), işletme, bilgisayar mühendisliği, siber güvenlik, aşçılık (pek yetenekli olmasam da) :) ve son olarak tasavvuf
Bu alanların hepsinde uzman olacak kadar bilgi sahibi olursam belki biraz daha alan eklerim...
Profesör olmama gerek yok, çok paraya da gerek yok, kimseye muhtaç olmayacak kadar kazanayım yeter, çok alanda uzmanlık hedefim... :)
Bu alanlardan sadece işletmede uzmanlığım var, onda da bilgileri tazelemem gerekiyor ara ara... İşletme ve işletme yüksek lisans diplomalarım var. Bilgisayar mühendisliği 2. sınıf, aşçılık 2. sınıf(son sene ama daha çok yemek yapmayı öğrenmeliyim), fizik yarım kaldı (geri dönmeye istekliyiz). Siber güvenlik yüksek lisansına bilgisayar mühendisliğinin 4. sınıfındayken başlanacak gibi eğer Allah ömür verirse çünkü son sene az ders kalacak üstten aldığımız için eğer başarılı da olabilirsek...
Bu işleri başarabilirsem bir de tasavvuf eğitimi almak isterim, doktoraya gerek yok, hırsa da gerek yok.
Doktor olup napacaksın, hem akademide kalmayacaksın ki, senin ufak bir engelin var. Saldırma doktoraya moktoraya... Hem onda akademisyenlere sunum yapman gerekir, sıkar seni öyle işler... :)
Bilgisayar mühendisi ol, önce kamuda memur ol, ardından mühendis ya da siber güvenlik uzmanı ve de oyun yapımında da tecrübelen....
Rabbine şükret, halini o çok dertli durumlardan bugünkü mutlu durumlara çevirdiği için... Biraz sabredersen inanıyorum ki sana tekrar iş de verecek ve annene babana katkı da sağlayabileceksin... :)
Daha ne olsun, bu dünyadan geçip gidiyoruz, kalıcı değiliz, ancak öğrenmekten vazgeçme... Hep öğren ve de mümkün olursa öğret... Ama okullardan ama kitaplardan ama kurslardan... :)
Yazıyorum bunları bir çarşambayı perşembeye bağlayan geceden
Üzerimde kalın mont var terletiyor beni biraz
Bu saatte ders de çalışılmaz başım da ağrıyor inceden inceden
😊
Oyunumuz ile ilgilenmeyeli bir ayı geçmiş. Şimdi tekrar uyumayı deneyelim, sabah da 9.00'a kuralım alarmı, daha erken uyanırsak zaten kalkarız. Yukarıda yazdığım görevleri bitirebilirsem erkenden, sonrasında oyun yapımına devam edeceğim tekrardan...
Galatasaray fena oynamadı bu akşam. 1-1 olunca maç epey morallendik ancak takım ikinci yarı biraz uyudu. Bayern de cezayı çabuk kesti 1-3 kaybettik. İyi takım gerçekten Bayern ama bizim hala şansımız var ikincilik için. O da olmazsa üçüncülük ve Uefa yolu var... :)
Bir bira açtık, almış dayım biraları kaybettiği iddiadan ötürü. Bizimkiler rakı içip neşeleniyor ben de bir bira ile eşlik ediyorum onlara... Alkolün günahı ayrı, ibadetin sevabı ayrı birbirine karıştırmamalı...
Keyifliyiz gene bu akşam Rabb'e şükürler olsun...
Şimdi ben bilgisayardan exxen açıp grubun diğer maçını izlemek istiyorum...
Evet açtım exxeni, dersleri salladık gene biraz ama inanıyorum ki toparlayacağız.
Bu okulun zorluk seviyesi çok yüksek değil, o yüzden biraz rahatız, ancak Boğaziçi epey zordu bizim için... Süper zekaların okulu orası, ayrıca çalışkan olmak da gerekir, belki bir gün geri döneriz Tanrı bilir... :)
Aşağıda şu güzel marşı paylaşıyorum özlemişim... :)
Manchester-Kopenhag maçı pek zevkli değil, izlemekten vazgeçiyorum...
Bir biranın üzerine biraz sayısal tasarım çalışmak iyi gelir. Son 1,5 dersi izlemeliyim. Dünkü dersin yarısında ayrılmak zorunda kaldım, uyku bastırdı...Dünkü ders + öncekinin yarısı
8 tane ders var başkan, nasıl baş edeceksin? Harekete geç... :)
Evet son 1,5 dersi de izledik sayısal tasarımdan sadece içerikten de yakalamalıyız ama o iş ekstra olur.
Sınavdan önce içerikten de yakalasak yeterli... :)
Bir programlama dili seçip o dil hakkında detaylı rapor oluşturmamız istendi bir ders için dönemlik ödev olarak. Biz de şimdiye kadar C ve C++ gördük okulda. Kendim epey Python öğrendim. C#'a başladım ve Java'ya da başlamıştım. Oyunu C# ile yazıyorum ancak okulda bir derste Java anlatılmasa bile Java'ya değiniliyor bu dönem. Java dersi ayrıca seçmeli olarak 4. sınıfta verilecekmiş.
Ben de diyorum ki Java seçeyim. Zaten 154. sayfaya kadar okumuşum. Kitap 900 sayfa hepsini yaklaşık 15 Kasım'a kadar okuyayım 3 haftada da sınavlar da gelecek vizeler ve ardından son teslim tarihi olan 15 Aralık'a kadar raporumu göndereyim hocaya. Bu dersin vizesi sanırım olmayacak. Ödev vize yerine geçecek.
Evet dostlar, akşam uykumuzu aldık. Gece kahvemizi yaptık ve sabaha kadar akabiliriz... Uykularımız düzensiz epey ancak yeteri kadar uyku alırsak düzensiz de olsa çok sorun olmuyor...
Şimdi balkonda Java öğrenme zamanı...
Evet dostlarım Java'da 154'ten 174'e kadar aktık ve şimdi bir Sezen Aksu şarkı molası verelim...
Şimdi de Java'da diziler konusunda sayfa 187'ye geldik. Başlık; Arrays Sınıfı Metodları
Kafa yoruldukça molalar sıklaşıyor. Bir başka Sezen şarkısıyla dinlenelim... 😊
Evet dostlarım, evde bir çikolatalı gofret buldum dolapta ve babamla paylaştım ve sallama bir çay yaptım. Şimdi biraz rahatlayıp tekrar devam edelim ancak hedef koymadan... 😊
Dostlar JOption Pane kullanımını da inceledik ve sayfa 213 olan ve 10. bölüm olan Nesneye Yönelik Programlama bölümüne geldik...
Zaten C++ ile de epey benzerlikleri var Java'nın. Bir dili orta seviye öğrenirseniz diğer dilleri öğrenirken işler kolaylaşacaktır sadece belli komutlar ve dile özgü farklılıklar olacaktır...😊
Hareketli bir Sezen şarkısı ile biraz mola ve enerji depolama sonra çalışmaya devam... 😊
Dostlarım isteğim şu ki ortalama bir memur maaşına sahip olmak ve okulları bir bir bitirmek. Bilginler ya da alimler sınıfına katılmak. Okul okumaktan asla bıkmam. Bunlar 4. ve 5. okullarım aktif olan... Sadece 2 okul diplomam var şimdilik... 😊
Ne demişler İbn-i Sina'ya bu çocuk ilimden başka bir şeyle ilgilenmesin... Kendisi arifler sınıfındandı Hak daha iyi bilir... 😉
Ondan öğrendiğim kadarıyla ömür boyu ilim öğrenmeyi bırakmamalıyız hem bilir misiniz bir kitapta okumuştum ilim öğrenmek ibadet etmenin de önündeymiş... Hak cahil olmayın diyor yani...
Evet dostlarım sayfa 227 Yapıcılar (Constructor) bölümüne kadar geldik ancak geceleyin sabah ilaçlarını da alınca uykumuz geldi.
En iyisi 6.15'e kadar kestirmek saat 4'ü biraz geçiyor
Sabah da namazla güne başlarsak ara versek de bazen,
Duralım Hakk'ın huzurunda yeniden
Edelim güzel dualar hem kendimiz hem de insanlık için
Sabah nasip olursa devam ederiz Java'ya tekrardan...
😊
Merhaba Dünya, pek uyku tutmadı, sadece ilaçlar sersemlik verdi. Yemek yedik sabaha karşı. Sadece 2 diplomayla ve bu kadarlık kütüphane ve bilgi birikimiyle en fazla çeyrek alim sayılırız... Bunu en azından 4'e katlamak gerek tahminimce kalan zamanda alim sayılabilmek için...
Yarı alimlik de güzel fazla uçmayalım... 😄
Yoruldum çalışmaktan gecenin bu saatinde bu müzik gider herhalde...
Demeyelim bundaki kusur onda yok, ondaki kusur şunda yok, şundaki kusur bunda yok,
Herkes kendi kusurlarının hamalı, Sübhan (kusursuz, noksan sıfatlardan münezzeh) olan bir tek Allah,
Demeyelim biz erenler demine katılamayız, bizden adam olmaz,
Sırra her ulaşan kendi ulaşır güzel özellikleriyle ve Allah'ın dilemesiyle...
Sanmayın ki sırra sadece tesbih seccadeyle ulaşılır onlar sadece vesile,
Olsa da bir çok faktör sırlara ulaşmak için,
Bazen sevginiz veya aklınız veya cesaretiniz veya merhametiniz veya adaletiniz veya bilgeliğiniz ya da doğruluğunuz olabilir sizi küçük ya da büyük sırlara ulaştıran,
Ya da sadece yetimin başını okşarsınız farkında olmadan ve alabilirsiniz Allah'tan bir dem...
Ben çok sırra ulaşmadım açık konuşayım dostlarım bende de bir numara yok,
Bu sırların en ufağını dahi taşımak üzerinize yüktür ancak yükünüzü Rab hafifletebilir,
Zaten herkese taşıyabileceği kadar verilir ancak gerçek erenlere her daim yer veririz gönlümüzde...
Hayat çok keyifli, ne güzel hayat ne güzel Mevla... Bu sabah yataktan kalkma zamanımız 8.20 gibi. Önce bir kahve yaptık kendimize, ardından da demli bir çay sallama... 😊 Balkonda mevki aldık. 😄 Kuşlar ötüyor dışarıda cıvıl cıvıl...
Bugün neyi başarsak acaba? Daha duşumuzu almadık ama önce şu doktorun yazdığı minoset plus ilacından bir tane alalım. Hem baş ağrımızı dindirebilir hem de boğazdaki gıcığa belki iyi gelir...
Ne güzel ülkemizde aydınlarımız var. Ülkeyi ayakta tutuyorlar. Aydınlarımızın artması lazım. Mesela bizim ailede en aydın kişi amcamdır. Hemen hemen her konu hakkında konuşabilir. Bilim, siyaset, dış politika, spor, sanat, hayatın içinden mevzular vs.
Cahil olmamak gerek, ama tevazu sahibi olmak da önemli.
Şimdi biz Salı akşamı oynanacak olan Galatasaray - Bayern München maçını bekliyoruz. Saçımı yaklaşık 4-4,5 ay kestirmemiştim ve dayımdan 2 bira kazanmıştım. Daha almadı ama alacak inşallah. Bayern maçında tribün yapacağız nasipse. Haydi aslanlar yenin şu yenilmez denilen Bayern'i...
Fenerbahçe de çok iyi gidiyor. Her maç kazanıyor. Babam fanatik fenerli, küçük amcam da öyle. Annem ve dayım beşiktaşlı. Büyük amcam ve ben de galatasaray.
Yeğenime sorduk sen hangi takımı tutuyorsun diye. Daha 4 yaşına yeni bastı. Ben beşiktaşlıyım dedi.. Babam çok uğraştı fenerbahçeli yapmak için ama dinlemedi. Sonra da yedi taşlıyım dedi... Daha sonra da altı taş... Sen aslanı mı tutuyorsun yoksa kartalı mı dedik gene kartal dedi...😋
Hayat dostlarımızla güzel dostlar...
Yalnızlık Allah'a mahsus ancak O da kullarıyla beraber... 😊
Hava bugün güneşli ama bu yağmurda şarkı söylememize engel değil...
Hafta sonu yeğenimin doğum günündeydik. İnsanlara karıştım orada. Vesvese de gelse sanrı da gelse kaçmadım ve ortamda bulundum. Bu sanrı ve vesveseler kafada oluyor. Onları anlayabilmek için Mevlana gibi biri olmak lazım herhalde... Öyle kimseler de pek kalmadı şu dünyada... O yüzden her iyi insan veya aydın insan veya dindar insanı evliya sanmamak gerek. Evliyalar dahi evliya olduklarını bilmeyebilirlermiş... Ve de hepsi de derece derece, büyük sırlara da çok küçük bir azınlık ulaşabilir.
Pozitif bilim bakış açısıyla bakıp derinlerde kesinlikle kaybolmamalıyız...
Onun haricinde, dış dünyadaki savaşlar da bizi çok etkilememeli. İnsanız etkileniyoruz elbette ancak bu bizi savurmamalı, ne yazdığımız yazılar, ne söylediğimiz sözler ne de insanlardan aldığımız tepkiler aşırı önemli olmadı hiçbir zaman...
Kendi işimize bakalım,
Oyun yapımında akalım,
Derslerin de ucunu kaçırmayalım,
Her şey olacağına varır...
Eğer oyunumuzu biraz daha düzenli yapsak inanıyorum ki bitirmeye bir adım daha yaklaşacağız. Ve de çok zevkli bir iş. Ancak öncelikler değişiyor. İnsan bir dönemde 8 ders birden alınca, diğer bölümde de 4 ders, oldu mu sana 12?..
Plan yapmaktan da vazgeçelim çünkü neredeyse hiçbirine uymuyoruz. O planlar bizi baskı altına sokuyor. Halbuki biz başlı başına özgür ruhluyuz...
Kıvamınıza gelir ya da kendinizi bulursunuz Tanrı'nın ordusunda...
Bu huylarınız/özellikleriniz değişebilir zaman içinde,
Herkes bir gelişim süreci içerisinde
Ana hatlarıyla yazdı size Ryan,
Mümkün olduğunca objektif biçimde
(Tarih ilk okuduğu andayken neşelilik ve coşku az olacak Ryan bilmeyecek kendini, yazıldığı ana gelindiğinde epey artacak olacak mest olmuş gibi, bir de önceden maddi durum ortalamaydı tekrar öyle olacak inşallah)
Çalış oğlum Ryan tembel olma,
Ama bunu okurken gençsin sanki,
Yazarken genççe demek daha doğru
Uygun bir iş bul çalış çok geçmeden daha önce yaptığın / yapacağın gibi...
Yazan da Hak yazdıran da Hak yazdırtan da Hak bu dediğim kulağınıza küpe olsun,
Hepimiz O'nun renkleriyiz bu dünyada, ömrünüz neşeyle dolsun...
Söz uçar yazı iki cihanda
Allah
:)
Bunların hemen hemen hepsi en kıvamında olsa sizin peygamber ya da evliya olmanız gerekir, bu dediğimi unutmayın, ona göre puanlayın...
Ancak gene de bunlar yetmeyebilir...
Bir de sadece yüksek olan özelliklere odaklanmayın, ortalama ve az olanlar da önemli olabilir...
Kılıç, kılıcı bıraktı, kalem olmaya başladı bir müddet sonra, Seni sana sensiz gösterirler sırrını yıllar sonra teyit edebilirse eğer, Kalemin de ucunu kırar, yolculuk başlar ki buna zamanda yolculuk derler, Sanmayın ki perde ardından görür, gider bedeniyle beraber... Şu an başında onu kontrol eden kimseler var ortalık karışık biraz dünyada, Çok da önemli bir kimse değil, sıradan biri herkes gibi gayet aslında, Hor görmeyin onu, sanmayın ki cesaretsiz kimsedir, Bu yollarda en küçük bir adım bile başlı başına cesarettir... Bazı önemli olayları önceden haber veriyor size bilhassa ülkemizdeki, Ona da Allah ve dostları yazdırıyor güzel bir ilhamla her zaman olduğu gibi, Ne yer, ne içer, ne yapar diye merak ederseniz eğer, Eskiden dolaşırdı çok dertlerinden dolayı, Şimdilerde uyuyor, uyanıyor, okuyor, yazıyor, ders çalışıyor, bakıyor keyfine... Keyif eşşekte olur deseler de aslan mı eşşek mi Tanrı daha iyi bilir...
Ey dostlarım, bu bizim masalımız ben tek değilim, Ama tek başıma gidiyorum Frodo Baggins gibi, Samwise olmasaydı Frodo'nun yanında ve tüm 9 yoldaşlar, Kazanmak imkansız olurdu Tolkien'in yazdığı gibi
Rolümün ne olduğunu bilmiyorum bu masalda,
Oyuncuları da tanımıyorum ama Rab tanıyor her birini,
Aslından sayı 9'dan çok daha fazla, sadece kitapta öyle yazılmış,
Know this well that there is no bravery in killing! If you can keep it alive, you are brave, if you can tell the truth, you are brave, if you can love, you are brave, if you can read and learn, you are brave... Even the life you think is yours is not yours, it is God's life... You are passing away from this world, you are not permanent. It suits you to leave better than when you arrived. You are all brothers and sisters, whatever you believe!
Onlar onları bombalıyor, onlar onları bombalıyor. Siz geri zekalı mısınız? Neyi paylaşamıyorsunuz? Dinleriniz farklı olabilir, hatta belki bir dine bile sahip olmayabilirsiniz. Ancak Mevla'nın 4 büyük dindeki ilk emirlerini unutuyorsunuz...İnsan olmayı unutuyorsunuz. Sizin bu yaptıklarınızı hayvanlar yapmaz. Gözlemleyin pek çok hayvanı...Aslanlar bile sadece yetecek kadarını yer, yaşamını sürdürmek için. Ayrıca karnı tokken kimseye zarar vermez... Bu verdiğiniz zararlar sadece burada kalmayacak, siz böyle zalimlikler yaptıkça ebedi bir azabı da göze almış oluyorsunuz... Merhamet herkese nasip olmuyor... Bana göre cesaretten de önce gelir... Herkeste merhamet olsa, dünyada savaş olmaz. Peygamberler dahi savaşı Hak emretmezse yapmazlardı... Ey dünyanın güçleri, devletleri, süper güçleri. Kendinize gelin. Yoksa Hakk'ın azabı çetin olur. Nice kavim helak oldu, unutuyorsunuz bunları... Tek bir güç vardır o da merhametli Tanrı'dır. Siz böyle yaparsanız hayvanlar size fark atarlar... Önce insan olun İNSAN...
They bomb them, they bomb them. Are you retarded? What can't you share? Your religions may be different, or you may not even have a religion. However, you forget the first commandments of God in the 4 major religions... You forget to be human. Animals do not do what you do. Observe many animals... Even lions only eat enough to survive. Moreover, he does not harm anyone when he is full... The damage you inflict will not only be here, as you commit such cruelties, you risk eternal torment... Mercy is not granted to everyone... In my opinion, it comes before courage... If everyone had mercy, there is no war in the world. Even the prophets would not wage war unless God commanded it... O powers, states, superpowers of the world. Come to yourself. Otherwise, God's punishment will be severe. You forget how many tribes were destroyed... There is only one power and that is the merciful God. If you do this, animals will make a difference to you... Be human first, HUMAN...
Bugün nesnel tasarım ve programlama ile sayısal tasarım derslerini izledik. İki de derse girdik. Bilgisayar ağları ve programlama dilleri. Ancak gözümüz televizyona takıldı, pek konsantre olamadık derslere... Sayısal tasarım cepte, içerikte de ilerdeyim dersi de %99'un üzerinde oranla anladım. Sadece küçük bir noktayı tekrar etmeliyim... Hızlandırarak yarın bilgisayar ağları ve programlama dilleri derslerinin 3'er videosunu tekrar edip, içeriklerini okumalıyım. İnşallah sabah 5.30 gibi kalkarım 1.30'dan önce yatarsam... Virdi Mevlevi'yi de yaparsam, süper olur. Cenab-ı Mevla bize mestlik ve coşku verir... :)
Babamlar Masterchef hastası, biz de onlarla beraber epeydir takip ediyoruz... Hatta ben de hesapta aşçıyım ya o bakımdan babamla bir gece lahmacun yaptık. Ben dedim yapıyorum. Sen ister gel ister gelme.. Sonra babam, baş aşçı oldu ve bana yardım etti. Peş peşe iki gün gece lahmacun partisi vermiştik. Ama çok acı yapmışız, gözümüzden yaşlar aktı yerken. Biberleri (kırmızı da dahil) fazla kaçırmışız baharatlarla beraber... Ama gene de çok lezzetliydi. Benim aşçılık okumamdaki ilham noktam Masterchef yarışması oldu. Dedim belki yemek yapmayı öğrenirsem, belki yaşlılığımda aç kalmam... Şimdiye kadar sadece 3 yemek yaptık. İkisi annemle biri babamla. Köfte, biber dolması ve lahmacun.. Hepsi de süper lezzetliydi... Hedefim aşçılıktan mezun olana kadar sayıyı 20 yapmak... Bir yıl var mezuniyete... Bu arada yarışmada benim favorim Eren, yani namı diğer Kızılsakal, ancak herkesi de seviyorum... İnşallah Cenab-ı Mevla bize bütün insanları sevdirir... :))
Saat 03.15'e gelirken uyuyoruz, kalkış ya nasip... :)
Günaydın dostlar, bu sabah 9.30'da kalktım. Rüyada aramın çok da süper olmadığı bir abimi gördüm. Benim hastalıktan kaynaklanan bir sanrım var ve sırf bu sanrıdan dolayı insanlardan kaçıyorum zaman zaman... Vesveseyle de birleşince epey sıkıntı yaratıyor. Buraya detaylı da anlatabilirim ama anlatıp da sizi de sıkmayayım ya da benim sanrım hassas bünyelere de bulaşmasın... Bu hastalık ve bu dert bize Mevla'dan geldi, devası da Mevla'da elbette...
İşte aramın böyle çok da süper olmadığı insanlar var, çünkü onlara derdimi anlatmadım. Bazılarına dilim döndüğünce anlatsam da çare bulamadım. Her dert herkese anlatılmaz çünkü...
En yakın dostlarımla mutluyum, derdimi paylaşabileceğim insanlar var.. Beni her zaman destekleyen....
Hani demiş ya şair bir acayip derde düştü, tutuşur. Ve de biliyoruz ki bu sanrı, bir de bunun gerçeği olsa, ki Allah bize o hikmeti göstermesin derim.. Çünkü her hikmeti her babayiğit kaldıramaz... Başka ve bizi sıkmayacak hikmetlerin hepsine açığım... Mevla'nın nice hikmetleri vardır, ancak dilediği kullarına bağışlar... Ne güzel söylemiş Yunus sözleri işte burada;
Çok mutluyuz, Can Coşkun'u seyrediyoruz nescafe eşliğinde... Bir de şu memurluğu kazanıp 9.00-15.30 yeni mesaide çalışıp da maaşımızı da kazanabilirsek, iyice mest oluruz... Ne iyilik yaparım dostlara, başta anneme ve babama. Mevla hep bizimle, asıl zenginlik dostu bilmekte... :)