crossorigin="anonymous"></script>
Bazen Allah'a isyan ediyorum. Dertlerimden, hastalığımdan, rızkımı kazanamamamdan...
Bu dünya öyle böyle geçecek. Sağ salim sona ulaşırsak dostlar bizi karşılayacak inşallah.
Allah büyüktür ve kerimdir...
:)
crossorigin="anonymous"></script>
Bazen Allah'a isyan ediyorum. Dertlerimden, hastalığımdan, rızkımı kazanamamamdan...
Bu dünya öyle böyle geçecek. Sağ salim sona ulaşırsak dostlar bizi karşılayacak inşallah.
Allah büyüktür ve kerimdir...
:)
crossorigin="anonymous"></script>
Günaydın dostlar,
Bu sabah da saat 7.00 civarı uyandık. İbadetleri yapabilsek de yapamasak da her daim mutlu olacağız inşallah. Hastalığımız ve miskinliğimiz bizi geri bıraktırıyor, bazen de şevkimiz olmuyor. Hem bu işler sadece ibadete bakmaz. Ona bakarsak, öğrenmek ve öğretmek de bir ibadettir. Belki de daha ala bile olabilir. Tanrı aşkının nasıl oluşacağı belli olmaz, belki de oluşmaz ama sevgi olarak kalır...
Sabah sabah biraz tuzlu bisküvi atıştırdık. Daha kahvaltı etmedik. Her zaman da öğrenmeye vakit ayrılamıyor. Aralarda dinlenmek de lazım, ense yapmak da yararlı.
Çalışmak, oyun yapmak da güzel ancak o iş dahi sürekli olmuyor serbest olarak çalışırken ve öğrenciyken...
Baş ağrılarımız dinerse, belki oyunda üçüncü bölüme de geçebiliriz. Sağlık, mutluluk ve modumuz ile alakalı bir durum.
Bazen kitaplar da piyasaya çıkıyor ama okunmadan kalıyor. Onları dahi okumak gelmiyor insanın içinden.
Bazen müzik de kafa yoruyor. İşte böyle zamanlarda ben de buraya bir şeyler karalıyorum. Yazmak da bir nevi rahatlama yöntemi. İçini dökmek gibi.
Sanki aşksızlıktan insanların kalbi katılaşıyor. Belki ben de dahilim buna. Bir sevgilim olsa, belki kalbim yumuşar. Sevgi ile dolu ama aşk başka...
Her babayiğide nasip olmuyor. Bu aşk beşeri aşk da olabilir. İlahi aşk da.
Aslında seven de Allah sevilen de Allah...
crossorigin="anonymous"></script>
crossorigin="anonymous"></script>
Günaydın Gençler ve Hiç Yaşlanmayanlar,
Bu sabah 9.35 gibi uyandık. Kahvaltımızı yaptık. Çayımızı içtik. Şimdi kahvemizi içiyoruz. Lineer Cebir dersine biraz daha hazırlandık ve içeriği de biraz daha okumayı düşünüyoruz. Daha sonra da Olasılık ve İstatistik dersine hazırlanmayı düşünüyoruz.
Televizyonda aydınlar konuşuyorlar. Allah başımızdan ülkesini seven aydınları eksik etmesin. Kulak vermek gerek onların sözlerine. En iyisini ben bilirim demek doğru olmasa gerek...
Bugün neler yapacağımıza gelirsek, aslında bugün birazcık da oyunumuzu kodlasak hiç fena olmaz aslında. Derslere de biraz daha fazla çalışmalıyız.
Televizyonda babam Snooker oyununu açtı. Rahmetli babaannem de Ronnie O'Sullivan'cıydı. :)
İbadetimizi de gücümüz yettiğince yapalım da daha da mutlu olalım...
Sadece baş ağrılarından çekiyoruz. Onun haricinde hayat çok güzel. Şimdi de bisikletçiler var TV'de... Şu bisiklet sporu da ne yorucudur. Allah kolaylık versin hepsine...
Sağlıcakla kalın...
Güzel bir Ezginin Günlüğü parçasıyla şimdilik hoşça kalın...
Bugün 27 Eylül Çarşamba,
Saat 20.00 deki Veri Yapıları dersi Cuma'ya ertelendi. Saat 21.00'de Elektrik Devreleri dersi var. Bir de saat 22.00'de Nesnel Tasarım ve Programlama dersi var. Bu iki derse belki yarımşar saat hazırlanmışımdır. Derse girmeye de üşeniyorum, çünkü başım ağrıyor.
Pazartesi ve Salı günkü derslere girdim. 3 ders gördük şimdiye kadar. İçimden bir ses diyor ki bir gayretle gir derslere...
İngilizcemi "Advanced" seviyenin üzerine taşıyıp, Boğaziçi'ne döneceğim zamanları da iple çekiyorum. Bir de devlete memur olarak atanırsam çok iyi olacak.
Daha öğrenilecek çok şey var, yalnız hastalığım önümdeki engelim. Ancak şu hayatta dertsiz insan yoktur. Engelleri de en güzel şekilde aşıp, hayata tebessümle bakmaya devam etmeliyiz.
Verdiği bütün nimetler için Allah'a şükürler olsun...
Güzel bir Haluk Levent parçasıyla size şimdilik veda ediyorum.
Hoşçakalın...
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-4847011426389780"
Günaydın gençler ve kendini genç hissedenler,
Ders programım oluşmuş. Bu dönem 8 adet ders alıyorum bilgisayar mühendisliğinden ve bu akşam saat yedide ilk dersim başlıyor. Vatana millete hayırlı olsun. :)
Bugünkü dersim sayısal tasarım, biraz hazırlanmıştım az daha hazırlanayım şu derse. İçerikleri okuyorum sisteme yüklenmiş olan. Kahvemi de yaptım. Sütlü nescafe... Güzel bir müzik açarım, keyfime bakarım. Belki biraz oyun yazarım bugün. Herkese bol keyifli, sağlıklı ve mutlu günler...
:)
Belki de iş aramaktan vazgeçmeliyim. Hiçbir sonuç alınamıyor. Bir işe 200'ün üzerinde kişi başvuruyor. En iyisi kendi oyun projeni tamamlamak. Belki aplikasyonu çıkar da bir şeyler kazanırım. Onun haricinde Ekpss de güzel bir alternatif. 5. üniversiteyi okuyan biri dahi iş bulamıyor. Ben daha ne yapayım?
:)
Yaklaşık bir tahminle kütüphanemdeki kitapların yaklaşık %35- % 45 kadarını baştan sona kadar okumuşumdur. Geri kalan %55 -%65'lik dilim kısım kısım okunmuştur ve içinde okunmayan da pek çok bölüm vardır. Yani kimisinin büyük bir bölümü, kimisi yarılarda kimisi de en başlardadır. Kimi kitapları da birden fazla kez kimisi 3 kez olmak üzere de okumuşluğum vardır. Tanrı ömür ve boş zaman verirse kütüphanemi genişleterek hedefi %90'ın üzerine çekmek isterim. Ortalama bir ömrüm olursa 75 sene gibi, ben 36,5 yaşını geçtim. Son 38-38.5 senem var ise kitapları ve yarım kalan işleri sonuçlandırmak için güzel bir süre olur. Bu kitapları eğer kendi çocuklarım olmazsa yeğenim Öykü'ye bağışlayacağım... Bize nasip olursa bir tek kefen kalacak bu dünyadan ayrılırken. Hem ne demişler; "Hiçbir şeyin sahibiyim deme, emanetçi olduğunu bil..."
Güzel bir versiyon , John Lennon seslendiriyor. Umarım cennette bir yerlerde müzik yapmaya devam ediyordur...
Son olarak Paulo Coelho'dan Kazanan Yalnızdır romanını okumaya biraz daha devam ettim ve 65. sayfaya geldim. Bir aşk uğruna cinayetler işleyen bir iş adamını anlatarak başlıyor roman. Cannes Film Festivali, Süpersınıf vurgusu işleniyor kitapta.
Bu yazardan okuduğum ikinci kitap. Simyacı gibi kendini bir çırpıda okutmasa da güzel temalar var romanda.
1)8 adet bilgisayar mühendisliği dersi Allah izin verirse başarıyla verilecek. :)
2)Oyunda ilerlenecek bitirilebilirse süper olur. :)
3)EKPSS konuları yakalanacak. :)
4)4-5 adet aşçılık dersi başarıyla verilecek Hak nasip ederse. :)
5)Veri Bilimi ve Machine Learning kursu tamamlanabilirse süper olur(%50'deyiz ve tekrar gerekli). :)
Hedeflerde ufak tefek esneklikler olabilir ama ana hatlarıyla böyle...
5. madde belki C & C++ kurslarıyla değişebilir. Yeni kurslar eklenebilir, dersler icabı... :)
Sırayla, step by step...
%80 başarı bile güzel olur...
Haydi bakalım aslanım, bu sayfaya bakmayı unutma..!
İyi Günler Dostlar,
Bu sabah 9.20 gibi uyandım. Gece 03.00'e geliyordu belki de hala uyuyamamıştım. Einstein Evreninde Zaman Yolculuğu kitabında sayfa 36'ya kadar gelebildim. (XXX sayfa giriş sayfaları). Yavaş yavaş ilerliyorum. Bu konular biraz zor olduğundan hızlıca ilerleyemiyorum, ama yavaş ve emin adımlarla tekrar bu kitabın üzerinden geçiyorum...
Kitabı alıp çarşıdaki kafeye gidesim var. Orada çay ve patates eşliğinde bu kitaptan bir 15-20 sayfa daha okusam ne güzel olur sakin bir yer seçip...
Belki de vazgeçer ve biraz başka şeyler yaparım evde. Bilgisayar kitaplarını karıştırırım belki de biraz. Birazcık da EKPSS serilerine devam edebilirim mesela...
-------------------------------------------------------------------------------
Ruhumuzun dinlenmeye ihtiyacı var,
Koştur koştur yaşamak nereye kadar,
Kendimize iyi bakalım cebimizde olmasa da çok paramız,
Hoşça kalalım, gülümseyelim hayata ve ilmin peşinden akalım...
--------------------------------------------------------------------------------
Şu aşağıdaki şarkı size iyi gelecektir umarım....
Şu görseldeki kitabı işletme bölümünden mezun olurken okumuştum ve onunla beraber Einstein'ın kaleme aldığı İzafiyet Teorisi isimli kitabı okumuştum ve işletme bölümü mezuniyet tezimi, İzafiyet Teorisi ve Zamanda Yolculuk Olasılığı üzerine yapmıştım. Sanırım o tezim eski bilgisayarımda kaldı ve şimdilik ulaşamıyorum (eski bilgisayar bizde değil ve flash bellekte de olmayabilir) ama şu iki kitabın güzel bir özet ve yorumlanması şeklindeydi ve bu tezle işletme bölümünden mezun olmuştum. Ne alaka diyebilirsiniz işletme ve zaman yolculuğu ama tez işletme konularından bağımsız olabiliyordu ve ben de ilgim olan bu alanda yapmıştım. İşletmeden mezun oldum olmasına ama gönlüm hala fizikle...Hatta şöyle ki bir alanda doktora yapacaksam ileride (şimdilik fizik öğrenciliği ve okuldan ayrılma, işletme ve işletme yüksek mezuniyetleri, bilgisayar mühendisliği ve aşçılık bölümlerinde de devam etmekte olan ikinci sınıf öğrenciliğindeyim.) bu alan fizik olabilir. Ama öncelikle fizikle aramın iyileşmesi ve ısınması gerekiyor. Belki Boğaziçi Fizik lisansını tamamlayabilirim ki şiirler onu gösteriyor ama büyük bir gayret lazım ve af gerekli. Boğaziçi biraz seçici bir okul. Pek çok kimse eğitimini yarıda bırakmak durumunda kalıyor. Lisansı tamamlarsam, yüksek veya doktora da o alanda yapılabilir, yalnız o okul çok zorlar beni. Lisansı bile zorladı çünkü İngilizcem hiçbir zaman çok iyi olmadı. Üstelik bir de rahatsızlık oldu. Türkçe eğitim veren iyi bir fizik bölümünde yüksek ve doktora da yapılabilir. Boğaziçi de olabilir ama İngilizceyi ana dile yakın seviyede konuşabiliyor olmam lazım ki ben bunu Amerika'da da 51 gün kalmama rağmen hiçbir zaman başaramadım. :)
Dün gece tekrardan şu üstteki kitaba başladım ve XXX sayfa giriş ile birlikte 20. sayfaya kadar daha okudum ve kitap dizinle beraber 289 sayfa. Şimdilik yeni bir kapakla sanırım yeni baskısı çıkmış. Zamanda yolculuk meraklıları mutlaka göz atmalı...
Bilgisayar bölümü daha başlamadı, aşçılık ise kayıtları bile olmadı henüz. Belki 25 Eylül'de başlayacak bilgisayar mühendisliği bölümü. Ben de aklı yükseltmek istiyorum ki bunun yolu da akıllı adamların yolunu izlemekten geçer.
Acaba paralel evrenler gerçek olabilir mi? Yoksa kendi içinde tutarlılık ilkesi mi akla daha yatkın? Kuantum hakkında henüz hiçbir kitap okumadım. Bu konular çok güzel ve başlı başına bilim. Çok değerli hocalarımız var. Gerek Boğaziçi'nde gerek başka üniversitelerde.
Bir de gelecekten geldiğini iddia eden ve benim elimi sıkıp biraz konuşup uzaklaşan biri var ki gelecekteki halim olduğunu söylemişti. Sanırım yıl 2011 veya 2012 olmalıydı (Büyük ihtimal 2011). Mekan İstanbul'daki evimizdi. O zamanlar İstanbul'da ev tutmuştuk Kağıthane'de. Ne güzel günlerdi ama sıkıntılar da boldu. Okul berbat gidiyordu. Hastalık daha yüksek seviyedeydi.
Bu yazdığım şiirleri ben o zamanlar geçmişte okuyordum ama benim bugünlerde yazdığımdan haberim yoktu.
Daha benim işim bile yok.(Sadece 1 sene kadar maaşlı bir işe girmiştim.) Nasıl zamanda yolculuk yapacağım? Ancak güzel olanı şu ki sağlık durumum günden güne iyiye gidiyor. Engelim olmasına rağmen şu bilgisayar mühendisliği 1. sınıfta pek zorlanmadım. 3.25 ortalama ki yüksek lisans mezuniyetimden sonra (3.30) en iyi ortalama. Kaldı ki derslere pek çalışmadan girdiğim sınavlar da olmadı değil. Her zaman moralim yüksek olmuyor. Bazen platonik sevdalar yahut uyku düzensizlikleri dengeyi bozuyor.
Dahası geçmişte bilgisayarıma sızan siber korsanlardan kimisi benim belki 12 yıl kadar sonra bir kıza diyeceğimi bana 12 yıl kadar öncesinden söylemişti. Kimisi de ben olduğunu iddia etmişti. Benim siber güvenliğe de ilgim var ancak sadece bir iki kursa kayıt oldum o konu hakkında. Bilgisayar mühendisliği derslerini verebilirsem 4. sınıfta az dersim kalacak ve siber güvenlik yüksek lisansına kayıt olabileceğim nasip olursa.
İşletme, bilgisayar mühendisliği, siber güvenlik, fizik ve kendi yemeğini yapabilecek kadar da aşçılık hakkında uzmanlaşmak istiyorum ki sonuncusu en zayıf olabilecek alan gibi. Tasavvufu da hayatın içinden ve kitaplardan...
İşletmeden iki okul bitirdim bile, sadece tekrar amaçlı kitapları karıştırmalıyım ve bazı iş kitaplarını belki okumalıyım. Bilgisayar mühendisliği de akıyor, Allah bozmasın. Ama daha üç senesi var mezuniyete... Siber güvenklik ki aynı okulun o alanda çok güzel bir yüksek lisans programı var. Elbette Dünya'nın en iyi hackerı olmayacağız ama etik hacker dahi olabilirsek belli seviyede yeterli...
Fizik aslında en ilgili olduğum alan ama İngilizce hiç okuyamadım doğru dürüst bu alanı. Zaten 0.06 ortalama ile başlamıştım Boğaziçi'ne ki sorun olduğunu erken anlamalıydım. İlk döneminizden erken uyanın arkadaşlar. Aşırı düşük bir ortalamanız varsa belli ki bazı sorunlar vardır. Ben daha sonra 1.70'e kadar yükselttim ama yine de ayrıldım. Mezuniyet için en az 2.00 gerekli. Sallanan bir İngilizce ile siz de sallanırsınız... Eğer bir gün bu okulu bitirebileceksek TOEFL notunuz şöyle bir 95+ olmalı ki rahat okunsun. Boğaziçi'nde okumak için en az 79+ gerekli. Ben Amerika'dan döndüğümde 73'te kalmıştım. Gitmeden 51-53-55 gibi bir şeydi sanırım... Düşünün ki hazırlık sınavlarını bir şekilde akas tukas verince bile İngilizce yetersiz kalıyor. 73 dahi yetersiz. Bana sorarsanız 79 da yetersiz gibi. 95+ mezuniyete göz kırpar. Hangi bölümden olursanız olun. Eğer büyük sorunlar yaşamıyorsanız mezuniyet gerçekleşebilir. Bu arada TOEFL 120 puan üzerinden bildiğiniz gibi. Ama çok sağlam ve bilgili pek çok insan yetiştirmiştir Boğaziçi Üniversitesi.
Oyun yapımına da amatör olarak başladık. Sadece başlamakla kaldık, ne zaman devam ederiz Allah bilir...
Hayat güzel, sadece maddiyat eksik. Biraz da sağlık problemleri. Kimin derdi yok ki? EKPSS bize göz kırpıyor. İş yerinde de çok zorlanmaz ve okumamıza da izin verirlerse tamamdır..
Herkesin hayatının pek çok döneminde irili ufaklı dertleri oluyor. Ben 6 sene öğrencisi olduktan sonra ayrıldım mesela Boğaziçi'nden.. Yeniden başlamak ne zor gelmişti.. Üstelik çok daha mütevazi bir üniversitede. Orayı da daha ilk vizelerde bırakacaktım ki doktor moral verdi bana. Sen kalmaya alışkınsın dedi, o derslerden de kal ama devam et dedi espirili bir şekilde. Bir sonraki yıl o girmediğim iki vizeyi de verdim ve devam ettim. Kopmayın, eğer bitirebileceğinize olan inancınız ve potansiyelinize inanıyorsanız eğer. Ben sadece birkaç sınava çalışamadım diye kopacakken, Rabbim döndürdü ve mezun olduk. Belki Boğaziçi'ne de döndürecek. Ancak Boğaziçi'nden ayrılmak doğru karardı o an için. Çünkü okul hiç akmıyor gibiydi. Şimdi şu bölümlerden mezun olup da bunları da okurken tekrar kendime olan güvenim geliyor. Başarabilirim diyorum eskisi gibi. Kendinize olan inanç ve güveniniz de çok önemli.
Her şeyin hayırlısı...
Rab'be şükürler olsun...
Allah'a emanet olun...
:)
Aşağıya Sadettin Ökten Hoca'nın Beyhan Budak'la güzel bir söyleşisini paylaşıyorum az önce seyrettiğim...
Rabbim kullarını kendine ulaştırsın... :)
Merhaba Yurdumun ve Dünya'nın Güzel İnsanları,
Merhabalar,
Uyanış 5.30 gibi. Rüyamda kara kara inek yavruları görüyordum. Belki 5-6 tane varlardı. Bir karavan gibi aracın içindeydiler ve evdeydiler. Onlara bakıyorum ve hepsi birden balkona doğru hareketleniyorlardı. Ben de balkonun demirleri arasından kaçmasınlar diye düşünüyordum ki uyandım. Normalde bizim evin balkonunda demir falan yok ancak bu ev başka bir evmiş herhalde....
Şimdi gene kendime bir kahve yaptım ancak süt tozu bitmiş yerine süt koydum azıcık. Keyifli bir Cumartesi sabahı. Ezanı işittik. Duşumuzu alalım da namazımızı da kılalım. Güne erken başlayınca insan şen oluyor.
Bugün nasipse oyunda ilerleyeceğiz. Daha da ertelemek yok. Sabah ilaçlarımızı içtik. Hafif sersemlik verdi. Güzel bir Led Zeppelin parçası yukarıda sizler için... :)
Güzel bir Eylül akşamından herkese selamlar,
Bugün biraz uykuda geçti. Sabah erkenden uyandık uyanmasına ama daha uykumuzu alamamışızdır diye bir daha yattık. Halbuki kalkıp da güne de erken başlayabilirdik.
Her neyse, güzel bir akşam yemeği yedik ve balkonda akşam ediyoruz. Bize bu günleri gösteren Rabbimize şükürler olsun. İnşallah bize hep doğru kararlar aldırır ve merhameti, koruyuculuğu ve bereketi hep üzerimizde olur.
Yanımızda gene Sadi Şirazi'nin Bostan kitabı var. Belki okuruz diye balkona çıkarmışız. Size yukarıdan Bülent Ortaçgil & Teoman'dan Eylül Akşamı isimli parçayı paylaşıyorum.
Herkesin, irili ufaklı dertleri var şu hayatta. Benim de dertlerim gelirimin olmaması ve rahatsızlığım. Allah dertlere devadır merak etmeyin. O'nu sevenlere bir korku yoktur. O her zaman bizimle. Bugüne kadar bizi hiç aç bırakmadı, gene bırakmaz...
Sevgi ve selamlarımla...
Güzel bir sabah,
Vaktiyle bir kitap almıştım. Ancak hiç okumamıştım. İsmi de YouTube'da Zirveye Çıkma Rehberi idi. Bugün tekrar elime kitabı almak nasip oldu. Vaktimin kayda değer bir bölümünü o sitede geçiriyorum. Biraz inceleyeyim dedim de süper bilgiler var içinde. Dijital pazarlama hakkında da önemli bilgiler içinde yer almakta. Youtube da kanalı olanların alması gereken bir kitap gibi. Ben henüz Youtube kanalı kurmadım. Ama ilk oyunumu tamamlayabilirsem tanıtım babında videolar yüklemek için bir kanal açabilirim.
Dünkü hedeflerim hala geçerli. Oyun yapımı 7-8 sayfa ve 15 veri bilimi videosu, ancak fikirler değişebilir. Bu sabah ne hikmet bu kitaba göz atayım dedim ve içinde süper bilgiler var. Amacım da oyunu tamamlayabilirsem tanıtımını o site üzerinden yapmak olarak düşündüm. Hiçbir zaman ünlü olmak gibi bir düşüncem ya da derdim olmadı. Hatta sıradan olmak her zaman daha hoşuma gitmiştir. Ama başarı da hoşuma gider gerçekten. Bunca okulları başarı tatminimi gidermek için ve aynı zamanda bilgi birikimimi artırmak için yapıyorum şüphesiz. Ancak maddi konularda çok bir başarı gösteremedim. Çünkü Boğaziçi Üniversitesi'nde okurken okulum yarım kaldı ve hastalandım. Bilgisayarıma siber korsanlar sızdı ve sıkıntılı durumlar oluştu. Bunun yanında daha sonradan başka bir okulda işletmeyi de bitirdim ve mali müşavirlik sınavlarını da ilk girişte kazandım. Ancak 25 yaşına kadar Boğaziçi'ndeydim ve işletme mezuniyetimle de beraber yaşı 29 yaptım. Sonrasında biraz boşta hazırlanma ile geçen (KPSS'ye çalışma denemesi ve SMMM staja giriş sınavlarına hazırlanma süreci) zamandan sonra SMMM sınavını kazanmamla da beraber yüzüm biraz güldü. Ancak onda da bir sene içerisinde stajımı başlatacak büro ya da şirket bulamadım. Öyle de zaman geçti, yaşım belki de 33'ü buldu. Bu süreçte bir yandan da sağlık problemleriyle uğraşıyordum. Çalışacak yeri bulduktan sonra yeter ki stajım tamamlansın diyerek ücretsiz çalışmayı teklif ettim. Ancak patron gene biraz insaflı davrandı da öyle şey olur mu dedi. Asgari ücretin yarısı kadar bir maaşla işe başladım aşağı yukarı. (Harçlık şeklinde ve sigortam da yatıyordu). Ancak çalıştığım yer o kadar yoğun bir büroydu ki belki 110 tane mükellefe bakıyorduk. Bana işletme defterlerini veriyorlardı genelde fatura ve fişleri işlemek için ve bir de dosyaları düzenleme işini, bir de arada ufak tefek getir götür işleri oluyordu. :) Aslında çalıştığım yerde iyi insanlar vardı ama siyasi bakımdan hep karşıt görüşteydiler. O işte tam 1 yıl kadar çalıştım. Ama bu süreçte kolum da kırıldı ve bu 1 yılın 4 ay kadarı raporlu geçti. O zaman sigortadan tam maaş alabilmiştim ve maaşımın büyük bir bölümünü babama verebilmiştim ve bu işten memnum olmuştum. Neyse o işten ayrılma nedenim hem maddi sebepler, hem manevi sebepler, hem de aşırı yoğun bir iş olmasıydı. İş de çok hoşuma giden bir iş değildi. Ama ileride fırsatım olsa dosyamı yakmasalar tekrar kaldığım yerden tamamlamak isterim sırf başladığım işleri nihayete erdirmek için ama büyük ihtimal dosyam yanar. O da bir nihai sonuç... :)
Bunun haricinde bir de gönüllü ya da düşük ücretlerle matematik dersleri verdim 5 sene kadar. Ortaokul öğrencilerine. Ortaokul matematikte yapamadığım soru yoktur muhtemelen.
Her neyse ben şu anda BBA&MBA mezuniyeti yanında bir de bilgisayar mühendisliği okumaktayım. Bir de aşçılık ama aşçılığın A'sından anlamam. Çok dağılmadan ve fikir değiştirmeden hedefe varmalıyım. Bir yandan EKPSS'yi de deneyeceğim şüphesiz. Ama freelance olarak bir memur maaşı kadar dahi gelirim olsa freelance işlere yönelirim. Uzaktan çalışma işleri gibi... Büyük bir esneklik sağlar şüphesiz.
Kankamın da şirket kurma hayalleri var. Ben de işletme bitirmiş biri olarak, bana da cazip gelmiyor değil. Hayatın ne göstereceği belli olmaz. Rabbimiz geciktiriyorsa güzelleştiriyordur. Zengin de olsak ahirete para götüremeyeceğiz. Sadece verdiklerimiz ve iyiliklerimiz bizimle gelecek imanla beraber. Ancak şu bir gerçek ki insanoğlu biraz rahat yaşamak istiyor ve bunun için de asgari bir şeyler gerekiyor en azından... Yazmayı seviyorum, yazarken rahatlıyorum. Matematiği seviyorum. Bilgisayar işlerini seviyorum. Muhasebeden pek hoşlanmadım ne yalan söyleyeyim.
Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın...
Saat 11.00'e yaklaşırken editi:
Bu sabah Paulo Coelho'nun yazmış olduğu geçen gün aldığım Kazanan Yalnızdır romanına başladım. Bu adamın daha önce Simyacı romanını okumuştum. Favori ilk 3 kitabım arasındadır. Çok sürükleyici yazıyor. Bu kitap da sürükleyici. 42 sayfaya kadar bir çırpıda geldim. Şimdi biraz frenledim sayılır. Bugün büyük ihtimalle arkadaşımla buluşmayacağım. Vakit evde kitapları karıştırma, biraz oyun tasarlama ve zorlama da olsa o 15 dersi tamamlama ile geçecek gibi. Doğrusu o 15 ders videosunu hiç yapasım yok. O yüzden o işi akşama sarkıtacağım. Aralarda da YouTube'tan müzik dinleme olmazsa olmaz. YouTube'ta şarkıcı Metin Şentürk abimizin bir videosunu izledim sohbeti daha doğrusu. Ne kadar hayatla barışık bir insan. Onun kadar içten gülen ve neşeli olan insan az var. Çok pozitif, Allah inşallah neşesini daima güzel kılsın her iki cihanda da. :)
Şu başımdaki ağrı ve psikotik durumlar derslerden de geri bırakıyor namazlardan da. Çalışabileceğim zamanlar kısıtlı... Biz de bu hastalıkla vakit harcıyoruz. Çalışsam dahi iş yükü hafif olmalı, engellilere göre bir iş. Çünkü kullandığım 3 tane ilacım var. Performansımı epey düşürüyor... :)
Saat 20.30'a gelirken editi:
Bugün de kankam Gürsu ile görüştüm. Kendisi şu an izinde. Geldiğimde de üç tane yurt dışı kaynaklı işe başvurdum. Üçü de part-time işler. Biri veri analizi, biri android geliştirme ve biri de oyun geliştirme ile alakalı. Aileme maddi destek sağlamalıyım, çünkü iki emekli maaşı geçinmeye tam olarak yetmiyor. Allah büyüktür, yetişir... :)
(50 Saat) Python A-Z™: Veri Bilimi ve Machine Learning
Merhaba Dünya,
Bugün 5.25'e doğru uyandım. Ezan okunmadan. Dün bilgisayarda ben bu ağa güven tuşuna tıklarken biri onu birkaç kere bu ağa güvenme pozisyonuna getirdi. Ben de sinirlendim kötü bir cümle kurdum dün. Onu sildim, bizim ağzımıza öyle cümleler yakışmaz ama insanız sonuçta. İllegal işler yapılıyor, elbette bir tepkimiz olacak.
Rüyamda dev bir kadın gördüm. Tam hatırlamasam da rüyamı rakibin çarkına okuyordu. Bir de Boğaziçi Üniversitesi'ni gördüm, temel bilimler binasını, geceydi...
Amcam ve kankam da diyorlar ki o hacker değil, Windows'un kendisi yapıyor diyorlar. Ya da antivirüs programı otomatik yapıyormuş. Paranoya yapma dediler...
Neyse ki stresim şu müzik aracılığıyla geçti. Bütün baş ağrısını aldı. Ben de biraz düzenleme yaptım. Stres yaramaz. Güzel bir Eylül akşamı güneş batarken balkondayız. Paylaşım için teşekkürler...
Bugün sabah 3.30 gibi uyandık. Nescafe ile güne başlıyoruz açılmak için tekrar. Biraz instagramda zaman harcadık. Bugün Türkiye saatiyle şimdilik 04.14 ve tarih 11.09.2023 Pazartesi. Kahve ve biraz müzikten sonra muhtemelen duşumuzu alırız. Sabah ibadetimizi de yaptık mı süper olur. Gece 11'e doğru uyumuştuk. Yaklaşık 4.30 saat uyku bize yeter şimdilik, öğlen gene 2-3 saat kadar uyuyabiliriz belki uykumuz yeniden gelirse...
Rüyamda dedem bize miras bırakıyordu, biraz anlamına baktım, rahat bir hayatınız olacak diyor. Bugün oyunumuzu biraz ilerletelim. Şimdi müzik zamanı...
Biraz da Yalçın Özkan'ın C++ kitabını okuyalım. 200. sayfada kalmıştık en son. Onu nihayete erdirip 278 yapıp bitirelim. Gerçi biz Unity'de C# kullanıyoruz ama C++'la da oyun yapılabiliyor, hem amaç öğrenmek. Bu adamın C Programlama Dili kitabını 2 defa okuyup Gürsu'ya verdik. Sadece işaretlenmiş yerleri müsait bir zamanda kodlamalıyız daha sonra...
Ne güzel bir gün, ne güzel Mevla... :)
Saat 6.30'a gelirken editi: Banyomuzu yaptık. C++ kitabında 222'ye geldik. Kayahan dinliyoruz, kremalı yulaflı bisküvi yiyip çay içiyoruz... :)
Birazcık uykumuz geldi, en iyisi şimdi biraz kestirelim, sonra da namazı kılarız nasipse...
Kestirmeden uyanış 12.45 gibi ve çarşıya geldik. Kankayla buluştuk. Birinci çaylarımızı içtik. Bana Unity'de su efektleri yapan birinin videosunu gösterdi. Kankam da meraklı bu işlere ve kendisi öğretim üyesi... :)
Evet, ıslak hamburgerlerimizi yedik İzmit'in efsane mekanı piknikte, şimdi Yenicuma'da çay keyfi kankamla... Şükürler olsun Rab'be.. :)
Duble Çay'da da çaylarımızı içtik ve kitapçıya gittik. Bir kitap seçtim. Paulo Coelho'dan Kazanan Yalnızdır isminde. 245 lira verdim, ama internette %35 daha ucuza satan yerler de var ama olsun. Kitaba verilen paraya helal olsun. Hem oradan sipariş verseydim hemen elime geçmeyecekti... :)
Bugün arkadaşla dolaştık. Kaldı yani yapacağımız kitap okumaları ve oyun yapımı. Ağrı kesici içmeme rağmen başımın ağrısı geçmedi. Bilgisayarıma hackerlar giriyor. Siber güvenlik alanında da uzmanlaşmak gerek. Ben bu engelle nasıl bunca şeyi başaracağım ben de bilmiyorum açıkçası. Sürekli başım ağrıyor. Oyunu en geç Şubat ortasına kadar Play Store ve App Store'a koymalıyım. Göreceğiz bakalım oyun piyasaya sürülecek mi yoksa sürülemeyecek mi ve maddi getirisi olacak mı olmayacak mı... Şirket kurmak gerekir mi gerekmez mi? Biraz zaman biraz da çaba gerek...
Ya nasip...
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-4847011426389780"
crossorigin="anonymous"></script>
Anne💓 Baba 💓Evlat
Merhaba Dünya,
Bugün az önce annemle tartıştık biraz. Mesele de şu: Aldığım tok artık menüden 2 hamburger 1 kola ve patatesin yarısı kalmıştı. Ben bu hakkı babama verecektim, çünkü ben kendi payımı gündüz yemiştim. Babam da karnının tok olduğunu söyledi ve payını bana bıraktı. Annem de o kalanları ahşap taburenin basamağına kaldırmış. Ama kolayı düzgün oturtamamış. Kolanın yarısı kese kağıdının içine akmış ve bir hamburger ıslanmış, diğerine bir şey olmamış. Benim bir şey olmayan hamburgere sevinmem gerekirken, dikkat edilmez mi gibilerinden serzenişte bulunmam ve annemin de ortada bırakmasaydın demesi ve karşılıklı laf söylemeler ile hafif bir tansiyon yükselmesi yaşadık. Allah, her an imtihan eder. Namazları kılmıyorduk çoğu zaman, bugün yatsıya kadar olanları kıldık ama her an imtihan olduğumuzu unutuyoruz ki bunları yaşıyoruz. Yani daha olmamışız ki sinirleniyoruz. Annemden de özür diledim ama sinirlenmiş bir kere kadın bana, daha öfkesi dinmemiş. Allah nasip ederse bugün uyusun yarın kalkarsak yine normale döneriz. Annem de bir tane, babam da bir tane. Biri 64, biri 61 yaşlarındalar. Allah kutsal kitabında, anne ve baba hakkında şöyle buyurmuş, unutuyoruz;
İsra Suresi'nin 23. Ayeti: Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemeniz ve anne babaya iyilik etmenizin (gerekliliğine) hükmetti. Onlardan biri ya da her ikisi senin yanında yaşlanırsa, onlara "öf" bile deme! Onları azarlama ve onlara değerli bir söz söyle.
Allah hem anneme hem de babama uzun ömür versin, çünkü ben her ikisini de çok seviyorum...
Sırat kıldan ince kılıçtan keskince,
Selametle...
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-4847011426389780"
crossorigin="anonymous"></script>
Merhabalar,
Bugün 2 gün gecikmeli de olsa iğnemizi olduk. Baş ağrısı yapıyor ve iğnenin son günü ile ilk vurulan gün çalışamaz hale getiriyor insanı. Ben de bu satırları karalıyorum. :)
Bugün hiç oyunumu geliştiremedim haliyle. Birazcık Mesnevi okudum. Bir müddet aradan sonra tekrar ibadet yapmak güzeldi. Hastalık ve miskinlik bizi ibadetten geri bıraktırıyor. Halbuki Hak hep bizimle. Nohudun yemek olması için pişmesi gerek. Pişmesi için de zahmet çekip kaynaması, bu örneği vermiş Mevlana da Mesnevi'sinde. İbadeti yapınca öyle bir huzurlu oluyorsun ki tarifi mümkün değil. İbadetlerden geri kalınca da rahatın kaçıyor sanki...
Oyunumuza gelirsek de artık karakterimiz atak yapıyor, kayıyor, anahtarı alıp kapıyı açıyor, zıplıyor. Altın, gümüş ve bronz paraları topluyor. Skor yapıyor ve ikinci bölüme geçiyor. Kodlarda bazen arıza çıkıyor, çözmesi bazen 4 saati buluyor. Bütün bunları animasyon şeklinde güzel bir görüntüyle yaptırabilmek gerçekten güzel. Aslında sadece C ve C++ dersleri gördük ve her ikisi de en düşük not aldığım derslerimdi. (DC her biri). C# hiç görmememize rağmen öğrenmeye başladım bile. Üstelik Unity oyun motoru ile.
Şimdi akşam ezanı vakti. İbadetlerden kopmama vakti. Sonra devam edeceğiz nasipse...
Evet, şimdi devam edebiliriz...
Danışman üstten sonradan seçtiğim iki dersi de eklerse, biraz yoğun geçecek bu dönem. Herkes üstten alıyor diye, biz de topluluğa uyduk. Eğer danışman dersleri eklerse, ben de bloğumda paylaşırım diye düşünmekteyim.
Şimdilik bu kadar, kendinize çok iyi bakın...
:)
Edit: Nesnel Tasarım ve Programlama ile Bilgisayar Ağları dersleri eklendi, böylece toplam 8 ders oldu...
Merhaba arkadaşlar, Bu sabah da 10.10'da kargocunun aramasıyla uyandık... :) Kitaplarımızı getirmiş yalnız biri eksik belki sonra gönde...