Rüyamda eski mahalledeydim eski çocukluk arkadaşlarımla. Ama şimdiki yaşlarımızda gibiydik. Alpay, Fatih, rahmetli Haluk vardı. Bir de kendisini tanımadığım Empati isminde top sakallı bir genç. Belki bir çocuk daha. Berk de vardı kuzenim ama o balkonda gibiydi. Yukarıdan aşağıya cüzdan gibi bir şey atıyordu sanki. 3'e 3 maç yapıyor gibiydik. Her şey orada başlamıştı. Türkiye İzmit Bulvar Caddesi Müjdelen Apartmanı Arka Bahçe. Çok futbol oynadık orada. Mahalle maçları da yapardık. Rahmetli Alaattin Dedem vefat edipte babaannem oradaki evi dağıtıncaya kadar hep oradaydım. Sonra yine gittim. Çünkü rahmetli babaannemin kardeşi rahmetli Nuri Dayılar da o binada oturuyordu. Ne güzeldi çocukluğumuz. Yukarıda adı geçen arkadaşlarla aynı binada oturuyorduk. Daha başka pek çok arkadaş vardı. Biz de babaannemlerden haricen o binada oturduk bir dönem. 28 Haziran İlköğretim Okulu'na gittik ilk iki sene, sonradan Yahyakaptan'a taşınınca, çok sevdiğim öğretmenimden ve arkadaşlarımdan ayrılmak zorunda kaldım. Yahyakaptan'da da çok arkadaşım oldu. Orada da mahalle maçları yapardık, bir de sınıf maçları. O günlerdeki dostluklar şimdilerde pek yok gibi. Arkadaşlar çevremizden uçtu gitti. Herkes kendi aleminde. İnsanlar yalnızlaştılar sanki. Yalnızlık Allah'a mahsustur. İnsanlar beraber olmalılardır. İki sohbettir insanın neşesini yerine getiren. Babamı da balkona çağırıyorum hoş sohbet için. "Ben haybeden sohbeti sevmem Eray" diyor. Ben de yalnızlığımı yazarak atıyorum bir bakıma. Bu da bir nevi sohbet... :)
Bu sabah 4.15'te uyandık. 5.05'e kadar ibadetleri ve virdi mevleviyi yaptık. :) Daha sonra belki Mevlana dizisinin 2. bölümünü izleriz diye bir araştırma yaptık, bölümü bulduk ama izlemekten vazgeçtik ve matematik çalışmaktan da vazgeçtik ve canımız kitap okumak istedi. Finaller bitti ve finalleri pas geçtiğimizden, 4 bütünleme ile karşı karşıya geleceğimizden yaklaşık 3-4 hafta sonra, biz de kitapları C++ kitapları olarak seçtik ve başladık review yapmaya. Yalçın Özkan'ın kitabında tekrar yaparak baştan 136. sayfaya geldik şu ana kadar. Kodlab'ın C++ kitabında ise 37. sayfaya geldik tekrarda. Erken uyandığımızdan 9.15 gibi tekrar uykumuz geldi ve alarmı kurarak 2 saat kadar uyuduk ve 11.15'te uyandık. Kahvaltıyı da geç yaptık. Bu iki kitapta geldiğimiz yerler önceden 168. ve 192. sayfalardı. Oraya kadar review yapıp kalan kısmı da 2 şer tur yapıp tamamlayacağız nasipse en yakın zamanda.
Tatil bitti ve İzmit'e geri döndük Cuma gecesi. Şimdi biraz kafayı dinlendirelim ve tekrar çalışmaya devam edelim hedeflere koşabilmek için... :) Şimdi ezan okunuyor, ibadetimizi yapalım da mutlu mesut devam edelim, onu da boşlamamak gerek... :)
21 Haziran Editi: Veri Bilimi İçin Python ve Tensorflow kursunun % 90 'ını tamamladık. C++ kitapları biraz bekliyor okunmak için...
22 Haziran Hedefleri:
-Veri Bilimi İçin Python ve Tensorflow kursunu tamamlamak, testini çözmek ve sertifikayı alıp Linkedin'de yayınlamak... :)
-Yalçın Özkan'ın kitabından da son sayfaya kadar (278) ulaşmak. (278-136 = 142 sayfa)
-Kodlab C++ kitabında da önceden geldiğim yer olan 192'ye 37'den gelmek. (192-37 = 155 sayfa)
Not: Yani totalde 297 sayfayı taramak ve kursta da yaklaşık 1.5 - 2 saat kadar daha çalışıp sertifikayı kazanmak... Yarın uzun bir gün olacağa benziyor, hedef sabah 6.30'da uyanmak, şimdi uyku vakti, sabah ola hayrola, herkese iyi geceler... 297 de sanki biraz fazla iddialı olmuş, geçen gün 173 sayfa kadar yer taramışız... :)
22 Haziran Editi:
-Kodlab C++ kitabında 37'den 97'ye geldik. Saat 11.18...
-Kodlab C++ kitabında 97'den 117'ye geldik. Saat 18.51... Sayfa 126 saat 19.43...
Not: Bugün kod kitabından sadece birinden 89 sayfa kadar yol aldık. Biraz sıkıldık kodlardan, şimdi romana ya da başka kitaplara geçelim hedefi yarına taşıyalım. Örneğin Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf Romanı bize göz kırpıyor. Güzel bir akşamüstü, çayımız da var, ailemiz de yanımızda, daha ne olsun... Gerçi yarım kitaplarımız da çok ama olsun, özgürüz kitapta da düşüncede de. Şükür Rabbil Alemine... :)