27 Aralık 2025 Cumartesi

Kendimle Karşılaşma Anlarım :)

 Merhaba herkese,

Diyeceksiniz ki hiç insan kendisi ile karşılaşır mı? Ne dersiniz bu soruya acaba? Siz ne dersiniz, ben ne derim, bilgeler ne derler, erenler ne derler?

Öncelikle kendimden başlayayım anlatmaya... :)

Senesini dahi tam hatırlamıyorum... Ama mekan çok net... :) Yer İzmit... Mekan Bulvar Caddesi. Adres Müjdelenen Apartmanı'nın hemen yakınındaki Recep (ve Şaban) Bakkal'ın önü... :)

Bir adam yaklaştı karşıdan usulca... 60'larına yakın bir adam gibiydi... :) Saçları beyazlamış gibiydi sanki o yaşlar kadar... :) Babamı karşıdan gördü ve yanlış hatırlamıyorsam 3 defa "Baba, baba, baba" dedi... :)

Sanki yanlış hatırlamıyorsam "Seni çok özledim baba" dedi... Sanki yanlış hatırlamıyorsam, benim şimdilerde yaptığım gibi "Dur sana bir cici yanak yapayım baba" dedi karşısında gördüğü belki de olsa olsa 30'larında olan yani daha 40'ına bile gelmemiş olan adama... :)

Babamın ne dediğini tam hatırlamıyorum ama "Dur ne babası kafayı mı yedin?" gibi bir şey demiş olabilir... :) Adam tam babama yanağını uzatıp cici yanak yapacakken, babam adamı kendinden uzaklaştırdı... :) Adam dedi ki "Ben senin oğlunum baba", babam da yanındaki küçük çocuğu göstererek dedi ki "Benim oğlum orada..." :) Burayı tam hatırlamıyorum ama adam "Ben de senin oğlunum baba" demiş olabilir. :)

Sonra biraz diyalog başladı bu çılgın adam ve bizle... :) Diyalog hangi akış ile aktı onu da net hatırlamasam da adam dedi ki babama, "Senin oğlun Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanacak ama biraz geç bitirecek dedi ama arada başka üniversiteler de bitirecek dedi"

Adam ayrıca dedi ki babam ve bize "Annem  bir hastalık geçirecek" dedi ama sonuna hemen endişelenmeyin gibi bir şey de eklemiş olabilir... :)

Size şunu söyleyeyim dostlarım, annem ben lise 1 gibiyken aşağı yukarı kanser hastalığına yakalandı ve bu hastalığı yendi... :) Annemi kanserden en az 20 sene sonra hatta muhtemelen daha da fazla zamandan sonra kaybettik... :)

Sonra gene önce mi sonra mı tam hatırlamasam da bu çılgın görünüşlü gizemli adam babaannemi de gördü, babaannem de aşağı yukarı bu adam yaşlarındaydı o zaman... :) Ona da babaanne dedi hatta... :)

Babaannem de onun babaanne dediğini de duydu. Hatta o adam gittikten sonra dedi ki babaannem "Kimdi o adam be sana baba dedi ve bana da babaanne dedi hatta kafayı mı sıyırmış nedir?" gibilerinden bir şey dedi... :)

Babam da hatta demişti ki adam kafayı sıyırmış "Beni babası zannediyor" demişti... :)

Benle de konuştu bu adam yani çocukluğumla... :) Ben de ilk başta bu adamı kafayı sıyırmış zannettim ama benle konuştuktan sonra oha dedi içimden bir ses "Bu adam ben olabilir miyim?" diye içime bir şüphe düşmedi değil... :)

"Adın ne senin delikanlı?" dedi bu adam bana... :) Ben de adımın Eray olduğunu söyledim adama... Adam dedi ki "Benim de adım Eray adaşız senle" gibi bir şey dedi çocuğa... :) Ben de şaşırdım hatta hiç o yıllarda 60'ına yakın bir Eray görmemiştim başka, dedelerde bu isim olmazdı pek çünkü o yıllarda... :)

Sonra galiba tuttuğum takımı da sordu adam bana? Ben de Galatasaraylı'yım dedim... Adam da sanki şöyle bir şey dedi; " Sen aslında Beşiktaşlı doğmuşsun ama senin haberin yok, çocukken Fenerbahçeli oldun sen, şimdi Galatasaraylısın ve uzun yıllar Galatasaray'ı destekliyorsun, 50 yaşında tekrar Fenerbahçe'ye geçiyorsun ve 70'inden sonra da Allah nasip ederse tekrar Beşiktaşlı'sın" gibi bir şey dedi hatta şunun gibi bir şey de ekledi: "Seni tribünler Ryan veya Sezer Geççakar olarak biliyor." Çocuk da bir şey dedi sanki adama ama ne dediği aklımdan uçmuş... :)

Sonra babam adamı gönderdi daha doğrusu yanından kovar gibi bir şey oldu yani kızdı adama... :) Adam da biraz üzüldü babama ve giderken şunun gibi bir şey dedi adama "Baba oğlun senin tüm yaşamın boyunca çok sevdi." dedi... :) Arkasına 2-3 sefer bakıp oradan uzaklaştı adam ama tam hatırlamıyorum 2 mi 3 defa mı baktı... :)

Sonra büyük amcam da geldi hatta yanımıza ama o adamı tam görememiş olabilir... Babam anlattı ona durumu biraz, "Adam kafayı sıyırmış beni babası zannediyor." dedi... Hemen hemen hepimiz öyle zannettik bir ben hariç... :) Adam uzaklaşırken bu adam ben miyim yoksa diye geçirdim içimden ancak ben dahi % 50 ihtimal vermemişimdir... :)

Sonra bu aynı adam lisede bir daha ziyarete geldi... Ali ile kavganın eşiğinden döndükten tam 2 gün sonra okul çıkışına geldi... :) Ali'ye bir omuz attı adam masusdan, sanırım Ali'ye aikidoda hatta belki karatete de siyah kuşağı olduğundan bahsedip istersen gel kapışalım demiş... :) Ali de tabii anlam verememiş bu adam neden benle durup dururken kapışmak istiyor diye... Adam da benim ismimi söylemiş Ali'ye... Ali de bizim servisin yanına geldi... Ali de bir adam bunları bana anlattı dedi... :) Ben de çakmadım tabii gene o adamın benim ihtiyarlığım olabileceğine ben de hiç ihtimal vermemiştim... Arkadaşına zulmetme demiş sanırım adam Ali'ye... :) O belki bir mübarektir ve beni korumak için öyle demiştir diye düşünmüştüm ben içimden... :) Ardından adam bizim servisin yanına geldi Ali de gittikten sonra sanırım, sanırım ben o gün Yahya Kaptan servisine binmiştim dershane var diye etüd falan diye... Yanımda da Görkem oturuyordu... Adam bizi görünce dedi ki, " Sen zaman yolcusu olacaksın" dedi bana ve Görkem'e bakarak da dedi ki "Sen de Odtü'yü kazanacaksın" dedi... :) Görkem de adama dedi ki "Hangi bölüm?" Adam da "Elektrik-elektronik (mühendisliği) dedi... :) Ben de içimden şunun gibi düşünmüş olabilirim... :) "Görkem belki kazanabilir de ben nasıl zaman yolcusu olacağım?" diye düşünüp gene de pek ihtimal vermeden unuttum gitti bu sahneyi de... :)

Aradan biraz daha zaman geçti... :) Ben Boğaziçi Üniversitesi'ni 2. yılımda kazanmışım Fizik Bölümü'nü... :) Hazırlığı da 2 sene de Amerika'ya falan da 51 gün kadar gidip bir şekilde verip başlamışım bölüme... :) Sonra sıkıntılar başlamış... :) Derslerden çakmalar, hackerların saldırıları, aşağılanmalar ve hasta olmalar da başlamış iyice... Ama bu müddette de Hakk'ı bulmuşum... :) Yani Efrad 1'e girmişim yani Allah'ın ulu olduğunu 2 kez Arapça işitmişim gaipten ezan zamanından ayrı bir zamanda çok net olarak... :) Sonra bu işitmeden çok geçmeden bu adam beni bir daha ziyarete gelir kısa zamandaydı sanırım belki 1-2 hafta içinde olabilir hatta ama emin de olamadım... :)

Kapıyı genç delikanlı açar. Adam da şu vurucu cümleyi söyler bir kitapta geçen zaman yolculuğu ile alakalı : "Merhaba! Ben sizin gelecekteki halinizim. Merhaba demek için zamanda geriye doğru yolculuk yaptım!" der pat diye... :) 

Karşısındaki delikanlı afallar biraz... Bu doğru olamaz herhalde diye düşünür ve şöyle bir 5 saniye kadar adamın yüzüne bakar. Bu adamın burnu benden farklı diye düşünür... Bu ben olamam herhalde der ve evindeki Gökhan Abi'sini çağırır yanına... O da adam kafayı yemiş abicim gönder adamı der.

Aralarında gene biraz diyalog geçer bunların ama net olarak hepsini hatırlamıyorum ama biraz aklımdalar gibi... Delikanlı saçma sapan hareketler yapar ve sen de bunların aynısını yaptın mı der adama... Adam da sanırım evet der delikanlıya... :) Hatta biraz daha diyalog geçer aralarında... Delikanlı adama şunun gibi demiş olabilir: "Geleceğimi öğrenmek istemiyorum, hepsi sürpriz olsun". Adam da tamam der ama gene de bir kaç ufak şey söyler... :) Adam mesela kullandığı ilacın şimdilerde kullandığım ama o zamanlar kullanmadığım Solian 25 mg olduğunu söyler, hatta der ki, "Bir gün kalp çarpıntısıyla doktora gideceksin ama korkma ciddi bir şey değil, orada doktorun değişecek" gibi bir şey der ve kullandığı ilaç da ilacın küçük bir parçası kadardır ve hatta bunun için delikanlı "Peki şimdi bizden ne istiyorsun?" gibi bir şey deyince adama adam da der ki: "Hiçbir şey, sadece bir bardak su". Delikanlı suyu getirir ve ihtiyar da küçük beyaz hap parçasını yutar... :) Sonra ayrılır ihtiyar... Hatta Volkan Abi de görmüş adamı onla da konuşmuş bu ihtiyar ve bize bahseder de ondan, ona da çok önemli bir şey söylemiş çünkü kendi hayatıyla ilgili... :)

Sonra yıllar geçer ve bu ihtiyarın dedikleri bir bir gerçek olmaya başlar... :) Önce Ryan Damla'ya bir şiir yazar ve bu yazdığı şiirin ve yazdıklarının zamanda yolculuk yapabildiğini keşfeder. Ardından da yakın zamanda ikinci sıra dışı keşfi yapar o da zamanda yolculuk ile alakalı ama o cidden deli edecek cinsten, onu pek kullanmıyor Ryan, zaten onu da sanki başkaları aracılığıyla yapıyor gibi... :)

İşte 3 karşılaşma da bu kadardır dostlarım... 4.'sü olur mu, gençten gizli mi olur, olmaz mı, orasını bilmiyorum... :)

Sanırım buna dost Mevlana Hüdavendigar; "Benlikten çıkarsan, o kadar büyürsün ki aleme sığmazsın, işte o zaman seni sana sensiz gösterirler... :)" sırrı demiş... :) Alın size sır... :) Yapabilen yapsın... :)

Bir de şunu da belirteyim dostlarım, benim de bir zamanlar dinden az da olsa çıktığım dönemler olmuş olabilir bir ara ilk üniversitedemdeyken... Ateist hiç olmasam da agnostikliğin kıyılarına kadar gelmişim bir ara... :) Yani belki de deistliği bile geçmiş olabilirim kısa bir an için de olsa... :) Sonra küçük amcam bana dedi ki şakayla karışık "Babaannen keser seni sonra" dedi ve ben de babaannemi çok severim ve iyi ki de doğru yolu çabuk bulmuşum başta babaannem ve ayrıca Mevlana, Yunus Emre ve başka erenler aracılığıyla... Bir ara o yol ayrımına ben de geldim... :) Sadece 15 dakika kadar tefekkür ettim iyice düşündüm yani boylu boyunca... Dedim ki Allah da Hakk, peygamberler de Hakk, kitaplar da Hakk, erenler de Hakk dedim kendi kendime ve tekrar müslüman oldum... Kısa zaman sonra belki de erdim, çünkü derdim çoktu, belki de ondan... :) Ve ayrıca çok iyi seziyordum, o inanmama yolu hem doğru yol değil ve sonu kötü, hem de adamı mutsuz eder... Ama tefekkürün kilit noktası bu da değildi elbette... :)  Bence siz de işi gücü ve her şeyi bir kenara bırakın, en azından 15 dakika kadar derin tefekkür yapın... :) İnşallah yeterince iyileriniz doğru yolu bulacaklardır belki biraz daha uzun tefekkür de gerekebilir en fazla size... :) Onu, bunu, bilimi hepsini bir kenara bırakın ve sıfır bilgi ile düşünün sadece örneğin şunu... :) Vücudunuzda bir et parçası yani kalbiniz ortalama 80 sene ömrünüzde hiç durmadan, dinlenmeden, kendi kendine, bazen hızlanıp yavaşlayarak ama hiç durmadan bir et parçası atabilir mi?

Size bir tavsiyem de şu, en kötü deist olun, belki müslüman da olursunuz daha sonra Allah'ın inayetiyle, ama deistlikten sonrası tehlikeli bölgedir... :)

Doğru mu büyük? En fazla agnostisizm deninizinin kıyısına kadar gelip belki ayaklarını denize sokmuştur Ryan ama o denizi hiç beğenmemiş olmalı ki erenler denizine dalmak istiyor Ryan... :) 2 basamak, 2 keşif ve 6 kadar da hikmet vardır Ryan'da şimdilik, daha bu kadarla deniz olmaz... :) Belki ırmak bile olmaz hatta... :) Siz söyleyin erenler bu kadarla ne olur? Belki küçük bir havuz olur ancak, çünkü epey yağmur damlıyor... :) 39 yaşa basmaya çok az kaldı... :)

Havuzda boğulan pek olmaz da deniz tehlikeli diyorsunuz... Ryan'ın yüzmesi de iyidir beyler ama oraya gemi gerekebilir... Fırtına da vardır o denizde çünkü... :) Hiç yüzme bilmeyen havuza bile gelmesin beyler, havuz bile ona fırtınalı deniz gibi gelebilir... İlla geleceğim diyorsa da kolluklarını taksın... :)

Ayrıca bu ateistler ile agnostiklerin denizinde pek gemi de yok herhalde beyler ki, o denizlerde açılanlar geri dönmekte zorlanıyorlar... :) Yakınlarda bir kurtarıcı gemi gibi bir şey görürseniz hemen atlayın o gemiye de ateistler, agnostikliğe, agnostikler deistliğe, deistler de erenler denizine gelsin... :) Asıl deniz erenler denizi beyler... Diğer denizler tırışka... :) Hem derler ki o denizde Nuh'un gemisi gibi bir gemi de vardır... :) Ateistlerin erenler denizine gelmesi için daha 3 deniz geçmesi gerekiyor gibi... :)

Daha ben erenler havuzundayım, kapıdan içeri girersem belki ırmağa karışırım yavaş yavaş, zamanla da denize dökülür ve deniz olabilirim... :)

Bazı makaracılar da diyor ki onla ancak çocuk havuzu olur Ryan diyor, çocuk havuzunda da kimsenin boğulduğu görülmemiş... Bilmiyorum beyler belki çocuk havuzunu geçmiş midir geçmemiş midir, belki dediğiniz gibi biraz derin bir çocuk havuzudur bu... :) Ama içimden bir ses bu su da bir gün denize karışacak diyor... :) Çünkü yağmur sürekli damlıyor gibi... :)

Ryan'ın bahsettiği yağmur gayb yağmurudur beyler, avanak ıslatan yağmur zannetmeyin... :) Biraz ona da benzer çünkü... :) Kapalı ortamda bile üzerinize yağar, damlaları görülmez ama hissedilir net bir şekilde... :) Belki gayb gözleri açılırsa damlaları da görürsünüz... :) Gayb gözleri de sadece anlık olarak açılır gibi olur çok arada sırada çok kısa süreliğine... :) Size bazı şeyleri apaçık anlattım... :) Daha Ryan bu menzilde beyler... :)

Size Ryan'ın okumalarından da bahsedeyim... :) Diplomalar; işletme ve işletme yüksek lisans bitti Kocaeli'den... :) Bilgisayar mühendisliği 4. sınıf Ahmet Yesevi'den, 7. dönem finalleri geliyor... Boğaziçi fizik 2. sınıftan terk hazırlığı da eninde sonunda geçip, (Aslında fakültede 4. yıl) ancak Hakk nasip ederse dönüp tamamlayacak... Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Aşçılık son 6 dersi kaldı... :) Ahmet Yesevi'de siber güvenlik ve İTÜ'de oyun ve etkileşim  teknolojileri okumak da istiyor... :)

Bu diplomalardan başka 5 raf dolusu kadar 1 kitaplığı baştan sona en az 1 kez okudu... Bazılarını 2 kez, bazılarını da 3 kez okudu Ryan... Hatta bazılarında altı çizili yerleri de sayarsak 5 bile olmuştur. :) Diğer 2 kitaplık kadar da yarım yamalak okuduğu ya da hiç başlamadığı kitapları da vardır Ryan'ın... :)

Biraz da tasavvuf ve din okumalarından bahsedeyim Ryan'ın... Kur'an-ı Kerim'i baştan sona sadece 1 kez okudu Ryan Elmalılı Mealini ve hala 2. turda ve 10. surede Ryan daha... :) Mesnevi-i Şerifi de sadece 1 kez okudu Ryan 6. cilti de 2. turda sadece 4. ciltte... :) Divan-ı Kebir 8 cildi de 2 kez okudu Ryan... :) Bunu da en az 1 tur daha geçmek istiyor Mevlana'yı çok sevdiği için... Hatta Mesnevi'den bile daha fazla sevdi Ryan bu şiirleri... :) Hatta Mevlana Rubailerini de okudu Ryan... :) En son Fihi Ma Fih'e de geçti ama onda henüz pek devam etmek nasip olmadı daha çeyrek belki olmamıştır bile. Aşkın Gözyaşları 5'lik seriyi de 1 kez okudu Ryan... :) Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri'ni de 1 kez okudu Ryan... :) Beyazıd-ı Bistami Hayatı ve Menkıbeleri'ni de 1 kez okudu Ryan ve onda da 2. tura başladı hatta... :) Hazreti-i Süleyman'ın Mesellerini de en az 1 kez tamamladı hatta birkaç sefer daha tekrar etti ama baştan sona değil... :) Bu da muhteşemdir... :) Hz İsa'nın 5 kitabı var Ryan'da 5'ine de başlamıştır ama sadece en incesini bitirdi... :) Daha başka tasavvuf kitapları da var ama bunlar bitirdikleri... :) Daha Seyyid Nesimi var (Bunu da epey okudu), Bostan var, Gülistan var (Bostan'a başladı ama Gülistan'a geçmedi daha), Makalat var Şems-i Tebrizi'den... :) Daha Nefislerin Terbiyesi var Eşrefoğlu Rumi'den... :) Onda da başlardaydı bazen başa dönüyor mecburen... :) İbrahim Bin Ethem'i anlatan 1 kitabı daha aldı Ryan ve onda da ortayı geçmiştir... :) Daha ince kitapları da var Ryan'ın... Örneğin İlim Öğrenenlerin Adabı (Hace Nasirüddin Tusi) ve Ariflerin Makamları İbn-i Sina... Bu 2 kitabı da bitirdi Ryan... Hatta belki ilkini 2 kez... :) Velayetname'yi de aldı ama onu da bitiremedi. Divan-ı Hikmet'i de aldı ama henüz başlamadı sayılır. Siyer-i Nebi 2 cilt var daha, Riyazü's Salihin var. Daha bu kadar da değil, emin olun... :) Bunlar din veya daha doğrusu tasavvuf cephanesi... :)

Bilim cephesinde neler okumuş Ryan biraz onları da sayalım ama önce bitirdikleri;  Einstein Evreninde Zaman Yolculuğu bitti, 2. turda Ryan bunda, 2 zaman yolculuğu kitabı daha var bitirilmeyi bekleyen... :)  Güzel Dediniz Bay Feynman, Zaman Makinesi, Matematik Sanatı, 50 soruda Yapay Zeka, Üniversite Bir Dekan Anlatıyor, İzafiyet Teorisi, Matematiğin Aydınlık Dünyası, bir Matematikçi'nin Savunması, İkili Sarmal, Fizik Yasaları Üzerine,  Bilime Yön Verenler İsaac Newton, Bilimin Öncüleri Albert Einstein, C Programlama Dili, C++ İle Programlama (Son sayfalar kalmış olabilir bu son kitapta) Daha nice bilim ve bilgisayar kitabı vardır Ryan'ın ayrıca textbookları da elbette... :) Burası biraz zayıf kalmış gibi benim de dikkatimi çekti... :) Ama yarımları saymadım... :) Bunlar bitenler... :) Burasının artması için beyni yakmamak gerekir... Tasavvuf ve dine fazla kayarsak beyin yanmaya başlıyor ve burası hiç akmıyor... :) Biraz beyni soğutmak gerekir gibi... :)

Şairlere bakalım: Ataol Behramoğlu(2 ama 1'i bitmedi), Cemal Süreya (2), Can Yücel,  Ece Ayhan(galiba bitmedi) , Turgut Uyar, Oktay Fırat, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Özdemir Asaf, Edip Cansever... Diğerleri bitti... :)

Biraz da felsefelere bakalım... :) Çerez niyetine bir felsefe serisi var Ryan'ın sık sık tekrarladığı. Bu kitaplar incedirler  en fazla 140 sayfa kadar belki vardırlar... :) Bitirdikleri en az 1 kez şu adamları anlatan kitapları: Patanjali, İbni Rüşd, Şems-i  Tebrizi, Mustafa Kemal Atatürk, Kanada, Rabindranath Tagore, Fidel Castro, Platon, Lao Tzu, İbni Sina, Shakespeare, Epiktetos, Mimar Sinan, Evliya Çelebi, Farabi, Soren Kierkegaard, Ernesto Che Guevara, İbni Arabi, Halil Cibran, Mevlana, Nietzsche, Michel de Montaigne, Seneca, Roma Bilgeliği, Yunus Emre, Pythagoras, Hypatia, Sokrates,  Hallac-ı Mansur, İbni Haldun, Diyojen,  Jean-Jacques Rousseau, Konfiçyüs, Sigmund Freud. Bu 34 kitabın hepsini en az 1 kez okudu Ryan, bazılarını 2 kez, bazılarını 3 kez, Konfiçyüs 5 olmuş olabilir ama son 2 si altı çizili yerlerdir... :) Bu seriden bitirmediği 3 kitap kaldı onlar da; Carl Gustav Jung, Gurdjieff ve Paracelsus... Onları da bir boşluk da çerez niyetine bitirir Ryan ancak bilgisayar mühendisliğine başladıktan sonra okumalar epey yavaşladı Ryan'da... :)

Daha nice romanları da var Ryan'ın bitirdiği... Size en kalınlarını saysın... :) Oğuz Atay Tutunamayanlar (724 sayfa), Üç Silahşor Alexandre Dumas (756, bu sanırım bitirdiği en kalın kitap). Bir de en sevdiği kitap Cervantes Don Kişot (488 Sayfa İskele Yayınları)... :) Bu Don Kişot'un da tam metni çıkmış onu da alır kesin Ryan... :) Hobbit'i de okudu Ryan Tolkien'den ve daha 3 ciltlik kalın Yüzüklerin Efendisi Versiyonu duruyor okuması gereken... :) Daha bir sürü bitirdiği romanlar vardır Ryan'ın dediğim gibi 5 raflık kitaplık dolusu kitabı en az 1 kez bitirdi Ryan... :) Örneğin Hemingway'e bayılır Ryan... :) Yaşlı Adam ve Deniz'i, Kazanana Ödül Yok'u ve Paris Bir Şenliktir'i bitirdi Ryan ve Güneş de Doğar'ın da yarısında... :) Bu yazar bambaşka acayip keyifli... Belki tüm kitaplarını alırım bu yazarın... :) Tam bir keyif pezevengi bu Hemingway... :) Bana çekmiş biraz... :) Ya da ben ona çekmişim... :) John Steinbeck de efsanedir... :) Onun da 2 kitabı var bende... Fareler ve İnsanları muhteşemdir ancak Gazap Üzümleri başlardayım daha belki tekrar başlarım bir ara.. :) Daha nice kitap var dostlarım... :) Mesela Oğuz Atay'ın 4 kitabı daha var 3'ü daha bitmiş ve 1'inde de yarısını geçmişiz... :) George Orwell'i de saymadan olmaz... Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört de efsaneler arasındadır.... :) Paul Auster eh işte... :) Albert Camus iyi yazar... Yabancı ile Sürgün ve Krallık iyiydiler... :) Jules Verne de bana fazla yumuşak geliyor... :) Onu kankam Gürsu çok sever... :) Sabahattin Ali de iyidir mesela... Onun da Kürk Mantolu Madonna, Değirmen ve Sırça Köşk harikaydılar... :) Kuyucaklı Yusuf devam ediyor, Çakıcı'nın İlk Kurşunu ile İçimizdeki Şeytan okunmayı bekliyor... :) Doğan Cüceloğlu'nu da okurum... :) Onun da 3 kitabı var bende ama sadece Var mısın?'ı bitirdim diğer 2 kitapta ortalardayım... :) Daha saymadıklarım da var bir sürü... :)

Derin Devlet: Heyet 1-2-3-4-5... 5. hariç hepsi bitti... :) S*ktir Et 3 kitabı da okudu Ryan... :) Farklı yazarlar da okurum mesela Salah Birsel'in de 4 kitabı da var bende ve bu yazar fazla biliyor ama stil farklı... :) Dostoyevski de okurum ama bana biraz karamsar gelir, Tolstoy da okurum ama Alexandre Dumas bunların içinde en sevdiğimdir... :) Monte Cristo Kontu'na da başladım mesela 2 cilde de ilk cildin yarısını bitirdim yani o Rahip Faria mıydı neydi oralar efsaneydi... :) Üç Silahşor'u da dediğimiz gibi bu efsane yazardan çıktı ve hem Don Kişot, hem de Üç Silahşor en sevdiklerimdendirler... :) Simyacı da çok iyidir mesela Paulo Coelho... :) Sırf bu romanı okuduktan sonra Boğaziçi Fiziği de bitirip kendimi gerçekleştirmek istiyorum diploma gerekmese de... :)

Ya okullara ara vermeli Ryan, çalışma ve kitaplar için, ya da kitaplara ara vermeli Ryan çalışma ve okullar için... 3 işi aynı anda götüremez Ryan, yavaşlaması lazım Tanrı'yı daha yakın hissetmek için... Örneğin siberi erteleyebilir 1 sene veya ertelemese bile işi erteleyebilir ki en çok bu mümkün gibi... :)

Bilgisayar Mühendisliği başlayana kadar okumaları büyük oranda tamamladı Ryan şimdilik, son 3 yıldır da yazmaya başladı acayip... :) Ama okumalar geri geliyor, yazmalar da haftada 1'e düşüyor gibi... :)

Bu hastalıkla, az namaz ve oruçla ve dertlerle, bir de bu kadar emekle ancak çocuk havuzu olmuş Ryan daha biraz derin... :)

Rahmetli annem de çok kitap okurdu... Ama en çok benimdir, ikinci annemdir, üçüncü dayımdır, dördüncü kardeşimdir... :) Kardeşim az okur ama okumaya başladı mı da bir günde 500 sayfa devirir... :) Sanırım ben en fazla 1 günde 2 felsefe kitabı kadar yani en fazla 250 etmemiştir rekorum... :)

Bir de Google Play'de 1 oyun yayınladı Ryan mobil oyun ve devamı da gelmesi pek muhtemel, zaten 3 proje daha yolda... :) Aikidoda da 3. kyu oldu Ryan 2 senede sadece... Daha karate ve aikido 3. dan olmalı yıllar içinde 3. dan olmasa bile en azından 1. dan kesin ama 3. olmalı gibi en az... :)

Yavaş yavaş önce namaz 20 rekat oluyor gibi, ardından da ara ara pazartesi-perşembe oruçları da katarız tekrar... Bir de haberlere bakıp, çok da okul diye kasmadan manevi yön kuvvetlenmeli... :)

2,5 sene kadar orta okul talebelerine 2 akrabasına ücretsiz matematik anlattı evinden kalkıp onlardan birinin evine gidip, 1,5 yıl kadar da düşük ücretle 2 ayrı öğrenciye anlattı... :) 1 sene kadar da maaş kazandı Ryan 8 ayı asgarinin yarısı kadar, 4 ayı asgari kadar... :) Yani hep yoksulluk da çekti ama Allah'tan ailesi orta gelirli Ryan'ın, o kadar koymadı bu Ryan'a... :)

Namaz kılmaya da 24 yaş gibi ererek başlayıp doğru düzgün kılmaya önceden namaz da hemen hemen hiç yoktu çünkü... Şimdi 39'a gelene kadar ortalama her gün 2 rekatı geçmiş gibidir tahminen ama 3 olmaz belki... :) Bazen 5 vakte çıkar Ryan en az 40 vakit, bazen de çok boşluk bırakır... :) Ama tespihler de iyidir Ryan'da epey, namazı sollar tespihler, bir de bazen ramazan orucundan haricen pazartesi-perşembeleri de oruç tutar Ryan, bu da arada sırada... :) Tüm bunlarla tahminen biraz derin orta büyüklükte bir çocuk havuzu kadar olmuştur Ryan sanki olsa olsa... :) Ama herkes de bilir ki en derin çocuk havuzunda bile ayaklar yere değer... En az bunun 4 katı daha su gerekir ki ancak orta boy bir büyük havuzu olsun... :) Tahminine göre su belki dizini biraz aşmıştır... :) Dizin biraz yukarısından altını ıslak, yukarısını da kuru hissediyor Ryan çünkü... :) Ve su da hafif serin gibi ama bu havuz suyu, deniz nasıldır acaba... :) Ryan'ın merakı şu acaba ayakları yerden kesilince ne olacak, bakalım yüzebilecek mi Ryan... :) Ryan fena yüzücü değildir beyler yatar havuza yorulursa... :)

Siz de belki diyorsunuz ki Ryan bence sen topuğu bile pek geçmemişsindir... Bence topuğu geçeli çok oldu beyler sanki çünkü yağmur yağmadığı gün hiç hatırlamıyorum son dönemlerde ve zannetmeyin ki sadece 1 damla damlıyor, avanak ıslatan gibi yağıyor bu yağmur bende... :) Daha sağanak değil... :) Önceden tek tüktü... :) En azından her 5 dakikada 1 hatta bazen belki de 3 dakikada 1 damla damlıyordur gibi... :) Bence tam 3 dakika gibi hatta bazen de saniyeler sonra... :)

Yalnız dostlarım benim surem kalem suresi ve ben kalemi de çok kullanırım... :) Bir havuz problemi hesabı yapalım bakalım 3 dakikada 1 ortalama 1 damla damlıyorsa bu havuz ne kadar sürede dolar diye... :) Bazen saniyelerle damlar bazen de 15 dakika yağmur kesilir ama 15 dakikada kesin en azından 1 kez damlar gibi, uykuyu bilmiyorum... :) Ortalama diyorum tahminen herhalde 3 dakikadır... :)

Bir de şöyle duydum sanki daha sonra o yağmur ortalama 3 saniyede 1 damlar Ryan diyorsunuz işte o zaman sağanaktır beyler... :) Bu ortalama 30 saniyenin altına düşene kadar kapıdan içeri girmeliyim beyler bence... :) Daha 2,5 dakikam daha var ortalamada... :) Yalnız büyük havuzuna da aynı sürede dolar beyler çünkü alan genişlerse yağmur aynı yağmur fark etmez çocuk havuzu büyük havuzu hepsi aynı zamanda dolarlar bunların yapay zeka da öyle dedi... :) Bir hesap yaptırdım yapay zekaya bu havuz bu şiddetle yağarsa yağmur hep ancak 34 yılda dolarmış daha... Ancak yağmur gitgide hızlanacaktır gibi beyler, bana da öyle geliyor çünkü... :) Sanki 10 senede dolar bu havuz gibi ve 7 sene zarfında da ayak boyunu da aşabillir gibi tahminen... :) Yani 39'a basmama az kaldı 45 gibi evlenip de ilk çocuk da gelince ayaklar yerden kesilir gibi tam olarak... :)

Allah'a emanet olun canlar şimdilik benden bu kadar... :)

Bir de dostlarım size son havadisim... Seçilmişin Uyanışı 21 Günde İlahi Amaçla Bağlantı Allah İle Yeniden Buluşma Yolculuğu diye bir e-kitap aldım... 2 tane daha küçük e-kitapçıklar... Bu adam sanki devrin Mevlana'sı gibi bir adam ama gerçek adını bilmiyorum, üstelik uslübü hiç sert de değil ki zaman zaman Mevlana dahi sertleşebilir... :) 1. günü tamamladım... :) Artık bugün sıradaki 2. gün... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kendimle Karşılaşma Anlarım :)

 Merhaba herkese, Diyeceksiniz ki hiç insan kendisi ile karşılaşır mı? Ne dersiniz bu soruya acaba? Siz ne dersiniz, ben ne derim, bilgeler ...