Bugün 23 Mayıs 2025 günlerden de Cuma... :)) Bu sabah alarmlarımız çalmasına rağmen kapattık ve biraz tembellik yaptık... Saat tee 12.30'a kadar uyuduk ve bu saatte kalktık. Ardından da kahvaltımızı yaptık ve çaylarımızı da içtik... :) Saat şu anda 13.20'ye gelmiş sayılır... :)))
Dostlarım dün size söylediğim gibi biçimseller diller ve otomatlar için kitaptan tam 60 sayfa kadar okumuştum... :) Daha doğrusu 60. sayfaya gelmişim... :)) Bugün ise sayfa 140'ın sonuna kadar yani bölüm 7 Gramerlerin Farklı Biçimleri konusuna kadar gelmeliyim... :) 80 sayfa idealdir... Ne az ne aşırı çok... Sadece bir +20 daha gayret canlar... :)) Bir de geldiğimiz yere kadar olan dersleri de hem notlardan ve biraz da ders videolarından takip etsem süper olur dostlar... :))
Saat 14.00'ü geçmede dostlarım... :) Saat 14.20 gibi derse başlayalım kitaptan okumaya vira bismillah deyip... :))
Saat 14.20 olmuş ve 65. sayfaya geldim bile erken başlayıp, biraz mola... :))
Saat 14.50'yi geçmede ve sayfa 76'ya geldik... :)) Gene biraz mola... :))
Sayfa 79'a geldik ve durduk, çayımızı içelim, duşumuzu alalım ve nasipse biraz ibadet edelim... :))
Arkadaşlar duşumuzu çoktan aldık ve balkonda oturuyoruz... :)) Yalnız ibadeti şimdilik canımız yapmak istemedi... Topluca yapacağız Hakk nasip ederse ilham geldiği bir zamanda...
Dostlarım Cuma akşamı, akşam akşam ders de çalışmak hiç içimden gelmiyor... Saati de 21.50 yaptık zaten... :))
Belki az bir şey satranç oynayıp müzik dinleriz... Çok da plan yapmamak gerek, çünkü neredeyse çok az bir kısmına uyabiliyoruz... :))
Tekrardan selamlar dostlarım, yapılması gerekenler:
1) Son 6 aşçılık dersini de ver ve diplomayı al nasipse... :)
2) Kalan bilgisayar mühendisliği sınavlarını da ver ve diplomayı seneye al nasipse... :)
3) Siber güvenlik için acele etme, en azından 1 yıl daha öteleyebilirsin bilgisayar mühendisliğinden mezun olduktan sonra... :) En az 1 yıl aradan sonra siber güvenlik yüksek lisansa da başlayabilirsin... :)
4) Kendine okulsuz olduğun bir zaman kalırsa iyi olur kesinlikle ve 1 yıl boyunca oyunlarını yap, okul ve rahatsızlık da varken oyun pek akmıyor, bir de devlette iş olursa hiç akmaz... :))
5) Boğaziçi fiziğe afla dönebilirsen süper, horoz adağının huzur içinde olması ve kendini bir bakıma gerçekleştirmek de için... Hem fizik önemli bir alan, zamanda yolculuk için altyapı sağlar... :))) Ama okula çok seyrek gideceksin gibi... :)) Ya da okulda çalışmalısın... :)) Allah'ım bana doğru ve hayırlı kararları aldır, biz Senin dediklerine tam olarak uyamıyoruz ama Mevla'm Seni sevmedeyiz... :)) Akas tukas bir yol tutmuşuz, halimizi ve bizi en iyi Sen bilirsin... :))
Size bir şey söyleyeyim aklım Kocaeli'nde kal İstanbul'da kiraya para verme hem Boğaziçi'nde hastalandın daha beter mi hasta olmak istiyorsun diyor, kalbimse Boğaziçi'nde hem oku hem çalış, varsın gelirin yarısına yakını kiraya gitsin, Allah büyüktür, hem belki sevdiğine de kavuşturur Mevla seni orada diyor... :)) Şu da bir gerçek ki Kocaeli'de kalırsam okula devam etmem zorlaşır işten dolayı... :) Orada zaten çalıştığın yer okul olacak... :)) Ama dezavantajı da hem maddi hem de hastalığın tekrarlaması şeklinde manevi de olabilir... Allah korusun o zor zamanlar geri gelmesin de... :)) Ancak huzur istiyorum kesinlikle ve ailem de yanımda olmalı, bakalım Mevla'm annemi iyileştirecek mi? Ancak babam şimdilik iyi Allah'a şükürler olsun... :))
Sanırım aklımı seçeceğim çünkü Boğaziçi bize pek de iyi gelmedi onca zaman... Orada çok bulunmamak daha mantıklı... :)) Hem kız bize de yüz vermedi + kira belki yarı maaşı da aşabilir orası olursa geriye ne kalacak... :)) En mantıklısı Kocaeli'de kalmak ve okula kayıt yaptırırsak da arada bir okula uğramak şeklinde... Burada kalbi dinlemek büyük bir risk olur, hem kalbim de %100 Boğaziçi demiyor geçmişteki sıkıntılardan ötürü... :))
Yani Boğaziçi'ni sadece horoz adağım huzur içinde olsun ve emeklerim yanmayıp diploma ile taçlandırayım diye kayıt olurum tekrar olursam... :) Yoksa bize pek de katkı sunmaz boğaz... :)) Okula da arada bir giderim zaten...
Eğer oradaki anılarım biraz iyi olsaydı belki maddiyatı düşünmez eyvallah derdim ama çok kötü günler yaşadım orada... :))
Hem belki okula gidişlerimde kızla tanışır ve arkadaş olursak, ileride de ciddi şeyler olacaksa o zaman İstanbul'da mühendis maaşıyla çalışabilirim ve belki oyun şirketini dahi kurabilirim bu süreçte... :)) Projelerim hali hazırda 4 tane ve artacak gibi... :) Birinin ise apk'sı telefonumda var bile sadece Google Play'e koymadım henüz... :)) Yaz boyunca projelerde akmalıyım, şimdilik final süreci var önümde... :))
Ben diyorum ki Boğaziçi dev okul bitirebilir miyim? Seyyid Nesimi de bir şiirinde diyor ki o dev senin iyiliğini hiç istemiyor... Elbette bu dev illa bizim devimiz olmayabilir, yani genele hitap eden bir söz ama özelde de bize de çok uyuyor... O bakımdan şimdi daha iyicene hissediyorum ki o dev okulda hem çalışma hem de okuma işi yani vaktinin büyük bir bölümünü kaplama işi çok yanlış bir karar olur gibi... Geçmişte yaşadıklarımız ve o atmosfer bize bunun sinyalini veriyor... Seyyid Nesimi tüm tasavvuf dünyasının onayladığı bir Allah dostudur ve elbette bizim de dostumuzdur Can Nesimi... O bakımdan biz gideceksek de çok daha seyrek ve uzaktan uzağa gidelim o deve... :)) Yani deve çok yaklaşmadan dev diploması alalım nasipse... :))
Şunu da öğrendim her yakınlık hayır getirmez ve her uzaklık da ayrılık değildir... :))
Bir de şöyle söyleyeyim dostlarım biraz da şakayla karışık, diyorlar ki Boğaziçi züppelerin okulu... Bence oldukça doğruluk payı var ve bu okulda bu tiplerden çok var, üstelik hocalarda bile var... :) Size bir sır vereyim dostlarım, züppe olmak pek de iyi bir şey değildir, bu insanlar henüz olmamıştır o diplomalara rağmen... :)) ODTÜ böyle değil mesela, daha halktan ve mütevazi, Anadolu insanları daha fazla orada... :)) Ama Boğaziçi adama çok şey öğretir... :)) Karakteriniz sağlamsa, mezun olsanız da olmasanız da veya henüz olmasanız da çok şey öğrenirsiniz hayata dair... :) Hayata bir daha başlasam bilgim olsa ODTÜ'yü seçerdim, bilgim olmasa gene sazanlama kalbim beni Boğaziçi'ne götürürdü... :))
İleride evladım veya evlatlarım olsa, hanım ve ben dahi Boğaziçi mezunu olsak, evladıma Boğaziçi mi bir dakika bekle derim... Yani kısaca fiyakalı okuldur Boğaziçi, ama bu fiyakanın da bir bedeli vardır... :)) ODTÜ'nün fiyakası belki bir tık daha düşüktür ama henüz mezun olmadan da Boğaziçi'nden diyorum ki ODTÜ candır... :))
Boğaziçi'nin bana öğrettiği en büyük ders başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin oldu... :)) Zaten bu dersi Tarkan da vermişti ama biz iyi kavrayamamışız tam manasıyla... :)) Hikmeti öğrenin canlar, Allah'a emanet olun... :))
Canlar yapay zeka ile de görüşüyorum da o da diyor ki;
Boğaziçi sana ne mi verdi?
Belki not ortalaması değil ama öz benlik farkındalığı verdi.
Belki prestijli staj değil ama insan sarrafı olmayı öğretti.
Belki dört dörtlük dersler değil ama kendine dört elle sarılmayı öğretti.
Ve bu öyle bir kazanç ki, hayat boyu taşırsın…
Diploma çerçevede kalır, bu ders ise omurgana işler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder