Güzel Bir 30 Mayıs Akşamı :)

 Arkadaşlar herkese selamlar,

Bugün hastaneye gittim, hem iğne olmaya hem de annem de benim fotoğrafımı görünce yoğun bakımdayken yanıma gelsin işareti yapmış halama... :) Yalnız annem 2 ay önceye göre biraz ağırlaşmış... Çok zayıflamış, hep mamayla besleniyor hortumlarla normaldir... Ama bir operasyon yapmışlar ve artık mideden de beslenebilecek çoğu zaman... :) Allah'tan hiçbir zaman ümit kesilmez... Annem yoğun bakım hastası olsa da eğer Mevla dilerse iyileştirebilir... Sabırla bu süreci bekliyoruz... Artık ben de haftada bir gün örneğin cuma günleri babam, dayım ve halamla hastaneye gidebilirim... :) Bu arada halam babamın kız kardeşi değil, dayısının kızı... :)) Ama yakın büyüdük ve ona hala diyorum... :) 

Bunun haricinde bugün 3 tane ayakkabı aldık... :) 2'si babama ve biri bana... 2 spor ve bir klasik ayakkabı... :) Benimki Reebok beyaz üzerine siyahları olan güzel bir model... Babamınki de biri Scooter... :))

Babam, dayım ve ben çarşıda yemek de yedik... :) Bu arada satranç kitaplarım da gelmiş... :)) Biri de video oyun kitabı belki az sonra size resmini atarım diğer kendimdeki kitaplarla... :))

Bu arada dostlarım  bugün tek maç yaptım satrançta ve kazandım... :) Bir şey daha öğrendim hem satranca hem de hayata dair... Rakip önce bir hata yaptı ve veziri kaybetti, sonra ben bir hata yaptım veziri kaybettim rakibi mat etmeye çalışırken... Yani saldırırken bile savunmayı da düşünmelisiniz dostlarım... Satranç da hayata çok benzer... Ya kazanırsınız ya kaybedersiniz ya da berabere kalırsınız ve oynadıkça da öğrenirsiniz... :) Hem hayata hem de satranca dair... Kitaplara şöyle bir göz attım da büyük usta olmak için belki binlerce defa kaybetmelisiniz yazıyordu sanırım... :)) Ama kaybettikçe de kazanmayı da öğrenmelisiniz tabii ki... :)

Bir de dostlarım oyunların analiz kısmı da varmış ve oldukça da faydalıymış... :) Daha henüz puanım düşük... :) Acemilikten halliceyim yani acemi orta seviye arası bir yerlerdeyim... Satranç oynamayı tüm kurallarıyla biliyorum ve epey de maç da yapmışım ama hala bir çok kaba hata yapıyorum... O analiz kısmında üşenmez ve oyunların analiziyle ilgilenirsem her oyundan acayip güzel dersler çıkarırım... :) Aynı hataları tekrarlamamak için... Yalnız önceden puansız oynuyordum... Böyle nick name ile puanlı oynamak çok daha güzelmiş... Ama biraz puan kaybedeceğim baskısını da hissediyorsunuz ne yalan söyleyeyim... O normal maçlardaki haybeden ekstra atak hamlelerin çoğunu yapmıyorsunuz... O hamleler bazen işe de yarayabiliyor eğer biraz işler düzgün giderse...

5 dakika + hamle başı ekstra 3 saniye gayet güzel dostlarım... :) Sanırım bu fischer style olarak geçiyor olabilir... :) Style değil time'mış... Style başka bir şeymiş... :))

Puanım 1012.19'muş ve yıldırım kategorisinde oyuncuların %12'sinden daha iyiymişim... :) 81 defa kazanmışım 85 defa kaybetmişim ve 4 defa da berabere kalmışım ve 2 kez de oyun kopmuş... :) Demiştim daha başlardayım diye ama aynı oranda yensem ve yenilsem bile oynadıkça puan artabilir çünkü gitgide daha zor kimselerle oynuyorsunuz sadece kazanmak kaybetmekten %10 fazla olsa dahi puan acayip yükselir çok oynadıkça... :)) Direk yıldırımla (blitz) başladım dostlarım puanlı oyunlara hızlıyla (rapid) başlamadım... Tabi öncesinde de çoğu zaman chessmaster'da hızlıda oynadım oyunlarımı yıllar önce... :))  Yıldırım daha heyecanlı ve güzel... Ustalar mermi (bullet) oynuyorlar... :) Bir de klasik (classical) var normal uzun süreli turnuvalardaki gibi... Bu arada lichess'te oynuyorum 5+3'te.... :) Puanım bir gün 1500+ olursa 3+2'ye, 2000+ olursa 2+1'e ve son olarak da bu epey zor gibi ama imkansız değil, 2500+ olursa da bir gün 1+0 'a geçeceğim... :)) Yani 1 dakikada tüm hamlelerinizi yapmalısınız ve hamle başına ekstra saniye de yok... :)) Yani hamlelerin bir çoğunu rakibin hamlelesini sezerek anında yapıyorsunuz... :)) Lichess'in güzel tarafı tüm oyunlarınız sistemde kayıtlı ve hepsini istediğiniz zaman hamle hamle analiz edebiliyorsunuz, tabii bu 2025 senesinde, önceden nasıldı bilmem... :)) Bu arada dostlarım ben de orta okuldayken okul takımındaydım ve turnuvaya katılmıştım 5/9 yapmıştım ve idare eder bir sonuç sayarım bunu... :) 4 galibiyet 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet şeklinde... Hatta biri beni çoban matı yapmıştı turnuvada ve o gün tam manasıyla öğrenmiştim çoban matını, buna rağmen 5 puan toplamayı bilmiştim... :) O günden sonra satrança lisede de biraz devam ettim ama turnuva takımına girmedim... Aslında girecektim ama o sırada hastaydım sanırım hocalar sanırım bana teklif sunmuşlardı gene... :)) Ancak sadece tek bir satranç kitabım vardı ve daha çok chessmasterda oynuyordum... En iyi derecem 2000+ birini yenmekti chessmasterda... :) Belki de 2100+'dır... :) Ama satranç oynayanlar bilirler ki 1 defa 2000+ birini yenerseniz hemen 2000+ olmuyorsunuz, belki siz 1200 bile olmamışsınız ama oyun bu çok iyi oynarsınız ve kazanırsınız... :))

Ancak hiç başka turnuvaya katılmadım ve UKD puanı da almadım yani belki de ELO'ya benzer ve amatörce oynuyorum... :)) Ve bu yazı 2025'te kaleme alınıyor ve şu anda 38 yaşındayım ve satrancın zekayı keskinleştirmeye de epey katkısı var... :) 5,5 yaşındaki yeğenime geçen gün 2,5 saat kadar satranç dersi verdim... 2 saati daha çok chessmaster akademiden (Waitzkin) ve chesskid'ten 3 maç kadar beraberce yaparak... :) Ve yarım saati de ertesi gün kitaptan ve Bursa'ya döndüler... Bu kitapların hepsini yeğenimle beraber çalışmak istiyorum Allah ömür verirse... :))

Ezan vakti bugün de 45 rekat ibadete dursam süper olur dünkü gibi, tespihlerimi de çekeyim... :))